23 HAZİRAN Pazar günü gerçekleşecek İstanbul seçimleri nisan ayından bu yana ana gündemimizin birinci sırasında yer alıyordu. Seçimi atlatmamızın ardından yeni haftanın temel konusu seçim sonuçlarının değerlendirilmesi ve piyasa yansımaları olacak. Seçimleri atlatmamızın ardından siyaset ana gündemimiz olarak kalmaya devam edecek. Özellikle dış ilişkilerimizde hem ABD ile S-400 konusu hem de Akdeniz’de yürüttüğümüz sondaj faaliyetleri nedeni ile Güney Kıbrıs Rum yönetimi ile aramızdaki yükselen .tansiyon gündemimizde ön sırada olacak. Diğer tarafta sınır komşumuz olan İran ile ABD arasında gelişen olaylar, ABD’ye ait İHA’nın İran tarafından vurulması ve NY Times‘ın bir haberinde Trump’m İran’ı vurmaktan son dakika vazgeçtiğini belirtmesi olayların kritik seviyesini artırıyor. Tüm bunların yanında ay sonunda gerçekleşecek G20 ülkeleri liderler toplantısında gözler ABD-Çin ve ABD-Türkiye görüşmelerinde olacak.
GEÇTİĞİMİZ HAFTANIN ÖNE ÇIKANLARI
Geçen hafta küresel piyasalarda merkez bankalarının faiz kararları ve verilen mesajlar takip edilirken, yurtiçinde işsizlik rakamları, sanayi üretimi ve TCMB’nin hamlesi ön plana çıktı. Türkiye’de işsizlik oranı, martta geçen yılın aynı ayma göre 4 puan artarak yüzde 14.1’e yükseldi. Sanayi üretimi nisanda aylık yüzde 1, yıllık bazda ise yüzde 4 düştü, veri aralık ayından beri ilk kez aylık bazda düştü. TCMB piyasa yapıcılığı sisteminin desteklenmesi amacıyla piyasa yapıcı bankalara açık piyasa işlemleri çerçevesinde likidite imkânı kullandırılmasına karar verdi. ECB Başkam Draghi’nin aşağı yönlü risk görünümünün sürdüğünü ve görünümün iyileşmemesi durumunda daha fazla teşvikin gerekeceğini belirtmesiyle, faiz indirimleri ve daha fazla parasal genişlemenin bankanın araç setinde bulunduğunun ifade etti. Fed haziran toplantısında faizlerde değişikliğe gitmezken, para politikası için sabırlı duruş ifadesini karar metninden çıkardı.
Ortaya konan projeksiyonlarda ilerleyen dönemdeki faiz oranı beklentileri aşağıya kayarken, ilk faiz indirimi için 2019 sinyali verildi. Açıklamalar sonrası dolarda değer kaybı, dolarla fiyatlanan emtialarda ve sınırlı da olsa hisse senetleri endekslerinde yükselişler görüldü. ABD Başkanı Trump, Euro Bölgesi ve Çin’i ekonomik avantaj sağlamak için para birimlerini zayıflatmakla suçladı ve ECB Başkanı Draghi’nin, Fed yetkililerinin Washington’da bi^afaya gelmeye hazırlanmalarından kısa bir şiire önce parasal teşvik taahhüdünde bulunduğuna dikkat çekti. Ayrıca ticaret müzakerelerine ilişkin Trump Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile iyi geçen bir telefon görüşmesi yaptığını, Japonya’da gelecek hafta düzenlenecek G-20 zirvesinde görüşeceklerini belirtti. Trump’ın iki ülkenin temsilcilerinin kendisinin Jinping ile buluşmasından önce görüşmelere başlayacağını da ifade etmesi müzakerelere ilişkin iyimser havanın oluşmasında etkili oldu. İngiltere Merkez Bankası ülke ekonomisinin ikinci çeyrekte büyüme tahminini yüzde 0.2’den sıfıra düşürdü ve küresel ticaret gerilimleri ve Brexit’e dair artan endişelerin yarattığı riskleri vurguladı.
G20 ZİRVESİNE FAZLA MI UMUT BAĞLANIYOR?
Dünyanın en büyük ekonomilerinin liderlerini bir araya getiren G20’nin Zirvesi, 28-29 Haziran’da Japonya’nın Osaka şehrinde toplanacak. ABD’nin taraf olduğu ticaret savaşlarının diğer ülkeleri de korumacı önlemlere itmesi ve bunun tüm dünyada büyüme üzerinde oluşturduğu tahribat ana gündem olurken, toplantı esnasında liderlerin kendi aralarında yapacakları görüşmeler de daha lokal konular için oldukça hassas olacak. Bu konulardan Trump’ın Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile yapacağı duyurulan genişletilmiş toplantı, ticaret savaşlarının akıbeti açısından önemli olacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın da G-20 zirvesinde bir araya geleceği duyurulmuştu. Bu görüşmede ise Türkiye’nin Rusya’dan almayı planladığı S400’ler ile ilgili süreç ana gündemi oluşturacak gibi duruyor.
Piyasalarda son haftalarda merkez bankalarından gelen yumuşak tonlamalı açıklamalar ile birlikte küreselde Trump ile Xi Jinping arasındaki görüşmenin ticaret savaşlarında tansiyonu düşüreceğine, yerelde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump’ı S400 alımı ve devamında olası yaptırımların engellenmesi konusunda ikna edebileceğine yönelik beklentiler fiyatlanma eğiliminde. Buna karşın bu görüşmelerin önemli olduğunu düşünmekle birlikte her iki konunun da G20 Zirvesinde kısa süreli ve dar katılımlı heyetler arasındaki görüşmelerle çözüleceğine yönelik inanışın iyimser kaldığını düşünüyoruz. Türkiye özelinde ise son haftalarda S400 alımı konusunda Türkiye ve Rusya’dan gelen açıklamalar ve devamında ABD’den gelen F35 ve olası yaptırım açıklamaları fiyatlamalar üzerinde G20 Zirvesi beklentisi nedeniyle çok fazla etkili olmadı. Erdoğan-Trump görüşmesinin seyri ABD tarafından 31 Temmuz’a kadar tanınan süre göz önünde bulundurulduğunda fiyatlamaları derinden etkileyebilir. Hatta bu hafta görüşmeler öncesinde liderler birbirlerine mesajlarını kamuya açık halde iletmeyi tercih edebilirler. Bu da görüşmeler öncesinde yapılacak açıklamalara bağlı sert dalgalanmalar getirebilir.
VERİLER AÇISINDAN SAKİN BİR HAFTA AMA...
Küreselde de yerelde de bu hafta veriler açısından oldukça sakin bir hafta olacak. İçeride hafta sonu gerçekleşen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçiminin yansımaları takip edilecek. Seçimler sonuçlanmadan ve tarafların seçim sonuçlarına ilişkin tutumlarını görmeden seçimin sonucu tahmine göre yapılacak yorumların sağlıklı olmayacağı kanaatindeyiz. Yurtdışında ise Fed Başkanı ve üyelerinin açıklamaları takip edilecek. Haftanın geneli veri açısından sakin olsa da içeride seçimlerin yansıması ve S400 ile ilgili süreç hakkında G20 öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump’tan gelebilecek mesajlar ön planda olacak. Dışarıda ise ABD ile Çin arasındaki ticaret müzakerelerine yönelik gelişmeler önemini korurken, geçtiğimiz hafta gerilimin önemli ölçüde arttığı ABD-lran gerilimi de ön planda olmaya devam edecek.
BIST-100’de görülen zirveler kritik
BİST 100’de geçtiğimiz haftanın ilk yansındaki pozitif havanın ardından haftanın son iki günü kar satışları etkili oldu. Önceki hafta görülen zirve seviyelerin bulunduğu 94.500 ile 200 günlük ortalamanın bulunduğu 95.400 aralığını aşarak hafta içinde 95.954'e kadar yükselen BİST-100, bu bölgenin üzerinde tutunmayı başaramadı ve haftayı 94.022'den tamamladı. Haftanın son iki günü gelen satışların ardından bahsettiğimiz bu bölge ve hafta içinde görülen son zirve çok daha güçlü bir direnç konumuna geçti. Bu nedenle hafta içinde bu bölge üzerinde kapanışlar teyit edilmeden yapılacak alımlann riskinin yüksek olacağını düşünüyoruz. Aşağıda ise 93.300 ilk önemli desteğimiz iken bu seviyenin altında 92.000-92.350 aralığı trendin devamı açısından en önemli destek bölgesi konumunda. Buranın altına sarkılması endekste yeni bir dip arayışına ve mayıs ayında görülen dip seviyelere doğru gerilemesine neden olabilir. Hafta başında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimleri sonrası ortaya çıkacak tablo volatilitenin artmasına neden olabilir.
Dolar/TL’de ABD ile ilişkiler ön planda
Dolar/TL kurunda Amerikan Merkez Bankası Fed'in faiz indirimi beklentileri, S400 teslimatlarına yönelik Türkiye'ye yapılması planlanan ekonomik yaptırım olasılıkları ve İstanbul seçimine yönelik süreç fıyatlanıyor. Küresel piyasalarda yaşanan ticaret savaşlarında ülkelerin para birimleri üzerinden kozlarını oynamaları merkez bankalarının faiz indirimlerini gündeme alarak para birimlerini değersizleştirmeye yönelik kararlar almalarını sağlıyor. Mevcut politikalar bizim gibi büyümek için cari açığa ihtiyaç duyan ülkeler için destekleyici olabilir. Fakat başta S400 konusu olmak üzere ABD ile olan ilişkilerde gerginliğin sürmesi, bu bağlamda ileriki günlerde gelebilecek ABD yaptırımları ve seçim belirsizliği kurdaki düşüşü sınırlayan etkenler oldu. Kurda kısa vadede 5.75 seviyesinin altında önce 5.71 ardından en son ramazan bayramında test ettiğimiz 5.62-5.66 bölgesi önemli destek seviyesi olacaktır. Politik ve siyasi risklerin yukarı yönlü seyretmesi durumunda kurda yukarıda sırasıyla 5.92 ve devamında 5.98-6.02 aralığını takip edeceğiz. İstanbul seçimlerinin ardından S400 teslimatı ve ABD'nin sunduğu takvimi göz önünde bulundurduğumuzda kurlar üzerinde esas belirleyicinin bu konu olması olası görünüyor.
ÜZEYÎR DOĞAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder