28 Şubat 2019 Perşembe

BIST-100 kritik dirençleri aştı

Küresel ölçüde hisse senetlerinde görülen iyimserlik Borsa İstanbul'u da desteklemeye devam etti. Yaşanan son yükselişle birlikte 100 bin psikolojik seviyesini aşan endeks geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan düşüş trendi ve uzun vadeli gösterge niteliğindeki 500 günlük ortalama geçilmiş oldu. Aşırı alım bölgelerine ulaşan ve son günlerde negatif uyuşmazlıklar sergileyen teknik göstergelere karşın endekste yükseliş trendi devam ederken henüz geri dönüş yönünde kısa vadeli destekler de dahil önemli bir seviyenin altına gerilenmemiş olması gün içi satışlara karşı temkinli olmayı gerektiriyor. Özellikle bahsettiğimiz trendin ve 500 günlük hareketli ortalamanın aşılarak bu seviyeler üzerinde kapanışlar gerçekleşmesi ve yükselişlerin işlem hacmi ile de destekleniyor olması olumlu teknik görünümü desteklemektedir. 500 günlük ortalama üzerinde kalındığı sürece aşağı yönlü pozisyon taşımanın riskli olduğunu değerlendiriyoruz. Yukarı yönlü hareketlerin devamında 103.000-104.500 aralığı önemli bir direnç bölgesi olarak izlenebilir. Geri çekilmelerde ise 500 günlük hareketli ortalamanın bulunduğu 101.090 seviyesi ve psikolojik öneme sahip 100.000 seviyesi destek olarak takip edilebilir.

Dolar/TL’de 5.25 ve 5.15 önemli destekler

Küresel risk iştahındaki artış gelişmekte olan ülkelerin ve özelinde TL'nin rahatlamasındaki temel etken olmaya devam ediyor. Önceki hafta 5.35 desteğini kırarak haftayı 5.33 civarından kapatan dolar/TL'de düşüş geçtiğimiz hafta 5.25'e kadar devam etti.

5.25 kurdaki ilk güçlü destek konumunda. Bu seviyenin altında ise ağustos ayında yaşanan kur şokunun ardından görülen ve kasım ayının sonlarında test edilen 5.15 civarı bulunuyor. Kurdaki gerileme devam ediyor olsa da son günlerde bu gerilemenin başta döviz tevdiat hesabı (DTH) sahipleri olmak üzere alım iştahını artırdığını düşünüyoruz. Geçmiş tecrübeler bu hesapların kolay kolay çözülmediğini işaret ederken kurda aşağı yönlü hareketleri de sınırlayan temel etkenlerden biri olarak karşımıza çıkmıştı. Aşağıda güçlü olarak nitelendirebileceğimiz desteklerin varlığı da geri çekilmelerde teknik alımları artıran bir unsur. Genel görünümde önemli bir değişikliğe neden olacak bir gelişme yaşanmadığı sürece anlık veri ve haber akışları ile sağlanan geri çekilmelerin bu destek seviyelerinde alım fırsatı olarak değerlendirilebileceği görüşümüzü koruyoruz. Kurun yeniden yükselişe geçmesi durumunda ise ilk önemli direnç noktasının 5.35 seviyesinde oluşmasını bekliyoruz. Bu seviye üzerindeki hareketin ise çok hızlı bir şekilde 5.45-5.55 aralığına kadar devam edebileceğini düşünüyoruz.

Dolar/TL’de güçlü destekler izleniyor

Küresel risk iştahındaki artış gelişmekte olan ülkelerin de rahat bir nefes almasını sağladı. Bu olumlu hava, haftaya 5.50‘nin üzerinde başlayan dolar/TL'nin hafta sonunda 5.33'e kadar gerilemesini sağladı. Önceki haftalarda kurlarda görülen aşağı yönlü hareketlerin sınırlı kaldığını ve destek bölgelerinde alım iştahının arttığını gördük. 5.45 altında ise henüz kırıldığını teyit edemediğimiz 5.35 ve 5.25 gibi oldukça güçlü yeni destekler bulunuyor. Aşağıda güçlü olarak nitelendirebileceğimiz desteklerin sayısının artıyor olması, geri çekilmelerde teknik alımları artıran bir unsur. Genel görünümde önemli bir değişikliğe neden olacak bir gelişme yaşanmadığı sürece anlık veri ve haber akışları ile sağlanan geri çekilmelerin bu destek seviyelerinde alım fırsatı olarak değerlendirilebileceği görüşümüzü koruyoruz. Kurun yeniden yükselişe geçmesi durumunda ise ilk önemli direnç noktasının 5.45 seviyesinde oluşmasını bekliyoruz. Bu seviye üzerindeki hareketin ilk olarak 5.55'e kadar devam edebileceğini sonrasında ise hareketlerin daha da sertleşebileceğini, bu nedenle kurun 5.45 üzerindeki hareketlerinde temkinli olmak gerektiğini düşünüyoruz.

Küresel risk iştahı BIST'i 100 bin sınırına dayadı

Küresel risk iştahındaki artış ve küresel ölçüde bankacılık endekslerinde görülen sert hareketler, emsallerine kıyasla oldukça iskontolu konumda olan Türk bankalarına da ilgiyi artırdı. Haftaya Trump'tan gelen açıklamalarla düşüşle başlayan devamında bankacılık endeksi öncülüğünde yükselişe başlayan BIST-100'de haftanın büyük bölümünde bankacılık endeksi ön plana çıkarken, haftanın son günü sınai endeksi ön plana çıkarak endeksin haftalık yüzde 7.3 yükselişe 98.454 seviyesinden tamamlanmasını sağladı. Yaşanan son yükselişlerle birlikte endekste Ocak ayı başında görülen dip seviyeye göre endeksin getirisi yüzde 12.6'ya yükselmiş oldu. Yaşanan son yükselişle birlikte 95.500-96.500 aralığında bulunan konsolide kanalının üst bandını da kıran endekste 500 günlük ortalamanın ve geçtiğimiz yıl haziran ayından sonra gördüğümüz zirve seviyelerin bulunduğu 100 bin civarı hedef konumda. Bu hafta endekste bu seviye takip edilecek. Endeksin geçtiğimiz haftaki sert yükselişin ardından bu seviyeye yakın yerlerde kısa vadeli de olsa direnç oluşumu dikkat çekebilir. Olası geri çekilmelerde ise ilk güçlü desteğimiz 96.500'de. Bu seviyenin altında olacak kapanışlar alım iştahının zayıflaması şeklinde değerlendirilebilir. Bu nedenle bu seviye üzerinde kalındığı sürece aşağı yönlü pozisyonların riski yüksekken, bu seviye altında durum terse dönecektir. Endekste teknik seviyelerin önemini takdir etmekle birlikte hareketin ana belirleyicisinin yurtdışı piyasalar olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor. Bu nedenle hareketin sertliği konusunda olmasa da yön konusunda yurtdışı piyasaları yakından takip etmek gerekiyor.

Küresel risk iştahı güç kazandı

SURİYE konusunda takip ettiğimiz haber akışına haftanın ilk saatlerinde Trump’tan gelen açıklamalar damga vurdu. Trump haftanın ilk saatlerinde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Suriye sınırında 20 millik güvenli bölge oluşturulması formülünü dile getirirken, Türkiye’ye yönelik tehdit içeren sözler sarf etti. Trump attığı twitte “Türkiye Kürtleri vurursa onları ekonomik olarak mahvederiz” ifadelerini kullandı. Bu açıklamanın ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kaim, “Saym Trump, teröristler sizin müttefikiniz olamaz. Türkiye olarak, ABD’nin stratejik ittifaka uygun davranmasını ve bu ittifakın terör propagandası tarafından gölgelenmemesini bekliyoruz “ yanıtını verdi.

Piyasalar bu haber ile çalkalanırken, ertesi gün Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump arasında gerçekleşen telefon görüşmesinden sonra yapılan açıklamalar havayı birden pozitife çevirdi. Yapılan görüşme ardından Trump yaptığı açıklamada “DEAŞ kalıntılarına karşı son iki haftadır verdiğimiz başarılı mücadele ve 20 millik (32 kilometre) güvenli bölge dahil ilgili tüm meseleler hakkında nerede durduğumuzu aktarmak için Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştum. Ayrıca ABD ile Türkiye arasındaki ekonomik gelişme hakkında da konuştuk ki burada gerçekten genişleme için büyük bir potansiyel var” ifadelerini kullandı. Bu açıklama ile önceki gün kullandığı “mahvederiz” ifadesini de içeriden açıklamaları unutuldu.

14 Şubat 2019 Perşembe

Laura Gök Gıda İşinde

Polonyalı bir anne ve Faslı bir babanın çocuğu olan Laura Gök, 2000'li yılların başlarında evlilik dolayısıyla İstanbul'a gelmiş. Birkaç yabancı dili iyi bildiği için önce özel okullarda çocuklara konuşma İngilizcesi öğretmiş.

Ardından 2013'te kafe-butik tarzında bir mekan açarak iş hayatına atılmış. Daha sonra endüstriyel tekstil kimyası sektöründeki eşinin desteğiyle 2014'te bu alana adım atmış. Eşinin portföyündeki Bangladeş pazarıyla işe başlamış, kısa sürede bu ülkedeki pazar payını yüzde 95'e çıkarmış. Halen Zara, H&M, Ikea gibi dünyanın dev markalarına üretim gerçekleştiren fabrikalara endüstriyel tekstil kimya ürünleri sağlıyor. Son üç yıldır / TİM tarafından Bangladeş ihracat şampiyonu seçiliyor.
Resaschemie isimli şirketinin Hadımköy'de 6 bin metrekarelik bir tesisi var. Yılda 13 bin ton tekstil kimyasalı üretiyor. Ürünlerin neredeyse tamamı vy ' su bazlı, çevreye ve doğaya zarar vermeyen, zararlı bileşen içermeyen nitelikte. Gök, çalışkan bir iş insanı. Duyumlarımıza göre, şimdi de gıda sektörüne adım atmış. Dolma, börek gibi Türk mutfağındaki ürünleri dondurulmuş olarak dünyanın her yerindeki pazarlara ulaştıracakmış. Bunun yanı sıra fındık ezmesi, fındık ezmesi pestili gibi ürünlerin de üretimini gerçekleştirecekmiş. Bir yıl içerisinde fındık ezmesinden 2 milyon adet satmayı hedefliyormuş. Bir sonraki yıl bunu 4 milyon adete yükseltecekmiş. Her yıl bu sayıyı yüzde 50 artırmayı planlıyormuş. Dondurulmuş gıdayı da aynı şekilde 2 milyon adetten başlayarak pazarın ihtiyacına göre artıracakmış. Şimdilik üretimin tamamı ihracata gidecekmiş. İhracat ilk etapta Körfez ülkelerine yapılacakmış; orta vadede ABD, Avrupa ve Rusya Federasyonu da hedef pazarlar içindeymiş.