BIST-lOO’de 94.650 bölgesi geçilmeden yeni alım yapmayı riskli görüyoruz. Dolar/ TL’de volatilitenin sonlandığını söylemek mümkün değil. Bu nedenle kurda her iki yönde de oluşabilecek sert hareketlere karşı tedbirli olunmalı...
10 Eylül Pazartesi günii Türkiye’nin ikinci çeyrek büyüme verisini karşılayacağız. İlk çeyrekteki güçlü büyümenin ardından bir miktar ivme kaybedilmiş olsa da ikinci çeyrek büyüme rakamının da yüzde 5 civarında gelmesini bekliyoruz.
Önceki çeyreklerde açıklanan güçlü büyüme verilerinin trendin pozitif olması nedeniyle piyasadaki iyimserliği desteklediğini görüyorduk.
Büyüme verisinin üçüncü ve dördüncü çeyrek için hızlı bir düşüş eğilimine gireceğine yönelik güçlü işaretler ikinci çeyrek verisinin piyasa üzerindeki olumlu etkisini sınırlayacaktır. Bu nedenle büyüme verisi sonrası piyasadaki hareketlerin sınırlı ve kısa süreli olarak kayda geçeceğini düşünüyoruz.
TCMB'NİN FAİZ ARTIŞI YAPMASI BEKLENİYOR
Ağustos ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasının hemen ardından TCMB’den gelen “Son dönemde enflasyon jg görünümüne ilişkin gelişmeler fiyat istikrarı açısından önemli risklere işaret etmektedir. Merkez Bankası fiyat istikrarını desteklemek amacıyla gerekli tepkiyi verecektir. Bu çerçevede, daha önce yapılan iletişimle de uyumlu olmak üzere, son gelişmeler dikkate alınarak Eylül ayı Para Politikası Kurulu toplantısında parasal duruş yeniden şekillendirilecektir” açıklaması, 13 Eylül’de gerçekleştirilecek Para Politikası Kurulu toplantısından yüksek oranlı bir faiz artışı beklentisini doğurdu. Bizim beklentimiz de haftalık fonlamanın gerçekleştirildiği politika faizinde asgari 300 maksimum ise 500 puanlık faiz artışı gerçekleştirilebileceği yönünde. Daha önce 150 baz puanla sınırlanan koridorun alt ve üst bandında ise bu sefer marj biraz daha yükseltilebilir. TCMB’nin faiz artışındaki amacın kurları düşürmek olmadığının farkında olmak gerekiyor. Bu nedenle faiz artışının başarısını kurlarla ölçmemek gerekiyor. Diğer şartlarda çok sert bir değişim olmadığı sürece TCMB’nin piyasa beklentilerini karşılayacak bir faiz artışının TL’nin istikrarına katkı sağlayacağı kesin.
Buna karşılık bu sürecin başta açıklanması beklenen orta vadeli program çerçevesinde mali politikalarla desteklenmesi, Türkiye’nin risk priminin yüksek seyretmesine neden olan ABD ile gergin devam eden ilişkilerin normalleşmesi ve İdlib başta olmak üzere jeopolitik risklerin dengelenmesi şart. Bu nedenle TL’de istikrarın sağlanması için tüm beklentiyi faiz artışına bağlamamak gerekiyor. TL’nin istikrar sağlayabilmesi için kısa vadede faiz artışına mutlak ihtiyaç duyulduğunu düşünmekle birlikte bahsettiğimiz diğer konularda pozitif bir trend yakalanamazsa yapılacak faiz artışının da anlamı azalacaktır. TCMB’nin 3 Eylül’de açıklanan enflasyon rakamlarının ardından yaptığı açıklama ile 13 Eylül’deki Para Politikası Kurulu toplantısına kadar TL’yi korumaya aldığını düşünüyoruz. Bu hafta da bu beklentinin 13 Eylül’e kadar diğer koşullarda çok sert bir değişme olmaz ise TL’ye destek olmaya devam edecektir. 13 Eylül’de alınacak karara bağlı TL varlıklarda kısa süreli de olsa sert dalgalanmalar görülebilir.
13 EYLÜL AVRUPA'DA DA MERKEZ GÜNÜ
TCMB ile aynı gün Avrupa ve İngiltere merkez bankalarının da toplantıları gerçekleşecek. Özellikle ECB’nin söylemlerinden piyasaların etkilenebileceğini düşünüyoruz. Türkiye ve Avrupa’da merkez bankalarının ön planda olacağı 13 Eylül’de ABD’de de enflasyon rakamları açıklanacak. Günün ikinci yarısında sürekli bir açıklama ve veriyle karşılaşacak piyasalarımızda ayın en hareketli günlerinden biri görülebilir. İkinci haftayı kapatırken 14 Eylül Cuma günü içeride temmuz ayı cari işlemler rakamlarını göreceğiz. Kurlardaki son artışların cari açık üzerindeki ilk etkilerini göreceğiz ancak bu etkiler gecikmeli olarak takip edilecektir, bu nedenle temmuz verisinde önceki ay olduğu gibi cari açıkta çok sert düşüşler beklememek gerekiyor. Buna rağmen bu ay açıklanacak cari açık rakamı trendin tersine döndüğünün teyidi olacaktır.
İDLİB JEOPOLİTİK RİSK PRİMİNİ ARTIRIYOR
Geçen hafta İdlib Bölgesi’ndeki gelişmeler ön plana çıktı.
İdlib’in Rusya ve Suriye güçleri tarafından vurulduğuna ilişkin haber akışları bölgedeki gelişmelerin önemini artırmakta. Bölgede jeopolitik risklerin artış kaydetmesi TL varlıklar üzerindeki satış baskısını artırabilecek önemli bir etken. Geçen hafta cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran ziyaretinin önemi İdlib bölgesinde yaşanan gelişmelere bağlı olarak artış kaydetti. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in “Suriye” meselesi için gerçekleştirdikleri Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi cuma günü gerçekleşti. Suriye ihtilafına kalıcı çözüm bulunması amacıyla Astana mekanizması bağlamında sahada ve siyasi süreç kapsamında yürütülen ortak çabalar, zirvede ele alındı. Ateşkes dahil kalıcı bir çözüm üzerinde anlaşma sağlananmış olsa da, diplomatik kanalların açık olması olumlu olarak değerlendirilebilir. İlerleyen günlerde bölgedeki gelişmeler yakından izlenmeye ve TL varlıkların seyri üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir. İdlib’deki çatışmaların yeni bir mülteci dalgasına neden olması Türkiye ile birlikte Avrupa’yı da rahatsız edecektir. Bu nedenle ilerleyen günlerde Türkiye-Rusya-Almanya ve Fransa arasında bir dörtlü zirve gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Hafta içinde İdlib eksenli gelişmelerin fiyatlamalar üzerinde ani etkiler oluşturabileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor.
BIST-100’de 92.000-94.650 aralığında konsolidasyon oluştu
BIST-lOO’de 94.650'de geçtiğimiz hafta önemii bir direnç oluştuğunu gördük. Bu bölge geçilmeden yeni alım yapmayı riskli görüyoruz. Buna karşın endeks herhangi bir sebeple 94.650 üzerinde bir kapanış potansiyeli yakalayacak olursa, temel dayanak göremesek de teknik açıdan makul bir stop loss seviyesi belirlemek kaydıyla 98.500-99.000 hedefli alım düşünülebilir. 94.650 üzerinde kapanış görmediğimiz sürece bu bölgeye yakın yerlerin alım için riskli seviyeler olduğunu düşüncemizi koruyoruz.
Olası bir geri çekilmede ise 92.000'e kadar olacak hareketi teknik düzeltme olarak izleyeceğiz. 92.000 altında 90.500 ilk durak olacaktır. Bu seviyenin altında olası bir kapanışın endeksteki görünümü tamamen tersine çevireceğini ve son düşüş dalgasında gördüğümüz dip seviyelerin de altının test edilme ihtimalinin artacağını düşünüyoruz.
Dolar/TL'de TCMB etkisi izleniyor
Eylül ayı Para Politikası Kurulu toplantısında parasal duruşun yeniden şekillendirileceğini açıklayan TCMB'nin bu hamlesi TL'ye destek olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta emsallerinden pozitif ayrışan dolar/TL'de haftanın son günü güçlü destek olarak takip ettiğimiz 6.45'in altına sarkıldı. Bu hafta 6.45'i referans alarak başlayacağız. Bu seviyenin altında 6.27 ve 6.13 seviyeleri hedef olarak takip edilecek seviyeler. Kurda orta vade için 6.00 TL civarını psikolojik destek olarak takip edeceğiz. 13 Eylül'de TCMB'nin alacağı aksiyonun ardından ekim ayının başında açıklanacak eylül ayı enflasyonu kritik hale gelecektir. Eylül enflasyonunda beklenen sert yükselişin kurlarda kalıcı bir düşüşü engelleyeceğini düşünüyoruz. Dolar/TL'de yukarı yönlü hareketlerde ise 6.57 ilk önemli direnç noktası olacaktır. Bu seviyenin üzerinde geçtiğimiz hafta ön plana çıkan 6.72 ve devamında 6.85 ön plana çıkabilir. Dolar/TL dahil TL'nin taraf olduğu işlemlerde volatilitenin sonlandığını söylemek henüz mümkün değil. Bu nedenle kurda özellikle de TCMB öncesi ve sonrası her iki yönde de oluşabilecek sert hareketlere karşı tedbirli olunmalıdır. http://blog.edebiyatdefteri.com/myfikirler/bloglarim/122166
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder