28 Şubat 2019 Perşembe

Küresel risk iştahı güç kazandı

SURİYE konusunda takip ettiğimiz haber akışına haftanın ilk saatlerinde Trump’tan gelen açıklamalar damga vurdu. Trump haftanın ilk saatlerinde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Suriye sınırında 20 millik güvenli bölge oluşturulması formülünü dile getirirken, Türkiye’ye yönelik tehdit içeren sözler sarf etti. Trump attığı twitte “Türkiye Kürtleri vurursa onları ekonomik olarak mahvederiz” ifadelerini kullandı. Bu açıklamanın ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kaim, “Saym Trump, teröristler sizin müttefikiniz olamaz. Türkiye olarak, ABD’nin stratejik ittifaka uygun davranmasını ve bu ittifakın terör propagandası tarafından gölgelenmemesini bekliyoruz “ yanıtını verdi.

Piyasalar bu haber ile çalkalanırken, ertesi gün Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump arasında gerçekleşen telefon görüşmesinden sonra yapılan açıklamalar havayı birden pozitife çevirdi. Yapılan görüşme ardından Trump yaptığı açıklamada “DEAŞ kalıntılarına karşı son iki haftadır verdiğimiz başarılı mücadele ve 20 millik (32 kilometre) güvenli bölge dahil ilgili tüm meseleler hakkında nerede durduğumuzu aktarmak için Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştum. Ayrıca ABD ile Türkiye arasındaki ekonomik gelişme hakkında da konuştuk ki burada gerçekten genişleme için büyük bir potansiyel var” ifadelerini kullandı. Bu açıklama ile önceki gün kullandığı “mahvederiz” ifadesini de içeriden açıklamaları unutuldu.



Geçtiğimiz hafta aynı kaynaktan gelen ve birbirleri ile tamamen zıt ifadeler içeren bu açıklamalar da gösterdi ki, Suriye’de taşların yerine oturması zaman alabilir. Bu nedenle jeopolitik riskin tamamen sonlandığım söylemek için erken olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte bu süreçte Rusya ile ilişkilerin seyri de oldukça önemli olacak. 23 Ocak Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya’ya günü birlik ziyarette bulunacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan Moskova ziyaretinde Rus lider Putin’le ABD’nin Suriye’den çekilme takvimini ele alacak ayrıca görüşmede Idlib’deki son durumun da değerlendirilmesi bekleniyor. ABD ile sağlanan mutabakat sonrası Rusya ile ilişkilerin seyri ve Suriye’deki sorunların çözümü konusunda nerede olduğumuzu göstermesi açısından bu görüşmenin oldukça kritik olacağını düşünüyoruz.

BREXIT SÜRECİ SARPA SARDI

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması konusunda İngiltere Başbakanı Theresa May ile AB arasında varılan Brexit anlaşması İngiliz parlamentosunda yapılan oylamada reddedildi. İngiltere Parlamentosu’nda yapılan oylamada anlaşma 202 evet oyuna karşı 432 hayır oyu ile reddedildi. Oylamanın ardından Başbakan Theresa May için yapılan güven oylamasında ise May’e güvenoyu çıktı. Anlaşmanın reddedilmesi ile birlikte anlaşmasız ayrılık, Brexit’in ertelenmesi, erken genel seçim ve ikinci referandum gibi seçenekler gündeme gelebilir.

Haftanın son günü İngiltere’de basında başbakanlık kaynaklarına dayandırılan haberlere göre, AB tarafı Brexit tarihini ertelemeyi önerse bile bu teklifin kabul edilmeyeceği ifade edildi. Normal sürecin işlemesi durumunda 29 Mart’ta İngiltere AB’den anlaşarak veya anlaşmasız olarak resmen ayrılmış olacak. Sürenin kısa olması yeni bir anlaşma metni hazırlanması ve bunun onaylanmasını da zora sokuyör. Bu durumun gerek İngiltere gerekse AB için olumsuz etkileri olabileceğini düşünüyoruz.

KÜRESEL PİYASALARDA YÜKSELİŞ VAR

Salı günü Çin hükümetinin ekonomiyi desteklemeye yönelik büyük vergi indirimleri gerçekleştirecekleri taahhüdünde bulunması ekonomik büyümeye yönelik endişeleri hafifletirken küresel risk iştahım destekledi. Çin Merkez Bankası (PBOC) vergi ödemeleri ve önemli tatillerin etkisiyle mevsimsel talebi karşılamak için açık piyasa işlemleri yoluyla piyasaya rekor seviyede likidite sağladı. PBOC, çarşamba günü finansal sisteme net 560 milyar yuan (83 milyar dolar) ile kaydedilen en yüksek günlük fonlamayı yaptı. Yapılan bu yüksek fonlama piyasalarda rahatlama sağladı. Haftanın ilk bölümünde küresel büyümeye yönelik kaygıların azalması ve Çin’den gelen adımlar risk iştahını desteklerken, haftanın ikinci bölümünde ticaret savaşlarının sonlanabileceğine ilişkin güç kazanan beklentiler risk iştahını artıran ve piyasalarda alımları beraberinde getiren bir gelişme oldu. Ticaret savaşlarının sonlanabileceğine ilişkin beklentilerin kuvvetlenmesinde ise Ocak ayı sonunda ticaret görüşmelerini devam ettirmek için ABD’ye gidecek Çin heyetinin içerisinde Çin Başbakan Yardımcısı’nın da olacağının açıklanması ve ABD Hazine Bakanı Mnuchin’in Çin’e uygulanan ek gümrük vergilerini düşürmeyi değerlendirdiğine ilişkin haber akışları etkili oldu. Tüm bu gelişmelerin etkisiyle küresel piyasalar geçen haftayı yükselişle tamamladı. Bununla birlikte yeni haftada pazartesi günü Çin’de açıklanacak 2018/4Ç büyüme verileri yakından takip edilecek. 2018/4Ç’tc Çin ekonomisinin yıllık bazda yüzde 6.40 oranında büyümesi bekleniyor. Daha önceki rakam yüzde 6.50 seviyesindeydi. Çin’de daha önce açıklanan PMI verilerindeki zayıflık ve ticaret verilerindeki gerileme büyüme rakamını baskılayabilecek riskler olarak sıralanabilir. Büyüme rakamının beklentilerin altında kalması büyümeye yönelik kaygıları tekrar artırarak risk iştahını baskı altında bırakabilecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder