KORONAVİRÜS mali piyasaları deyim yerindeyse allak bullak etti. Mart ayının ortasından itibaren salgının dünya genelinde yayılım lyzımn artması mali piyasalarda deprem etkisi yarattı. Dünyanın en büyük borsaları dahil tüm borsalarda tarihi düşüşler yaşanırken, para birimlerinde de önemli dalgalanmalar gözlendi. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler de bundan fazlasıyla nasibini aldı. Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri değer kaybına uğrarken,
TL de önemli para birimleri karşısında geriledi. Ancak bu durum haftanın ikinci yarısından itibaren yerini bir ölçüde toparlanmaya bıraktı. Nispeten sakinleşen piyasalar nedeniyle dolar haftayı 6.40'lar civarından tamamladı. Doğal olarak bu ortamda yatırımcısından iş adamına her kesim “Yeni bir atak yaşanır mı, hisse senetleri ve TL’de yeni kayıplar yaşanır mı?” sorusunun yanıtını arıyor. Bu soruları yönelttiğimiz para yöneticileri ise TL’deki değer kaybının sınırlı kalacağı görüşünde.
TL'DEKİ KAYIP SÜRECEK Mİ?
Türk Lirası’nın bu dönemdeki en büyük gücü halihazırda ucuz bir para birimi olmasında yatıyor.
Reel efektif kura göre TL zaten şu anda yüzde 25-30 ucuz. Bu yüzden geçen hafta 6.70 seviyelerine çıktıktan sonra özellikle ikinci yarıda gelen kar realizasyonu satışlarıyla 6.30;lara kadar geriledi. Bu arada TL, hükümetin swap işlemlere getirdiği sınırlama nedeniyle global ataklardan da nispeten korunmuş durumda.
- İşte bu yüzden para yöneticileri, kurlarda zaman zaman sert fiyat hareketleri olsa da sürekli bir çıkış yaşanmasını beklemiyor. Doların 7 TL seviyelerine çıkması içinse Türkiye’ye özel çok majör bir gelişme yaşanması gerektiği görüşü hakim. Unutmayalım ki burada ana belirleyici yine koronavirüsünün seyri ve bahar aylarından itibaren kontrol altına alınıp alınamaması hususu olacak. Yine bu günlerde aracı kurum ve bankalar altı ay ve yılsonu kur hedeflerini de güncelliyorlar. Hedefler bir miktar yukarı çekilmiş durumda.
Kartların yeniden karıldığı bugünlerde para yöneticilerine kur ve Türkiye’yi yakından ilgilendiren euro/dolar tahminlerini sorduk...
"TL YÜZDE 25-30 UCUZ"
Ata Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Cemal Dcmirtaş, koronavirüs öncesi yaptıkları ilk çeyrek ve yılsonu döviz kur tahminlerinde kurum olarak önemli bir değişiklik yapmadıklarını söylüyor. Bunun en önemli nedenini TL’nin zaten yüzde 25-30 ucuz olmasına bağlayan Demirtaş, ilk çeyrek ve yılsonu kur tahminlerini ve ekonomik gidişata ilişkin şu değerlendirmelerde bulunuyor:
“Koronavirüsü öncesi yaptığımız ilk çeyrek tahminimizde dolar/TL için 6.10, euro/dolar paritesi içinse 1.08-1.10 seviyesini öngörmüştük. Aynı dönem yılsonu için dolar kur tahminimiz 6.56 TL seviyelerindeydi. Euro/TL yılsonu tahminimiz ise 7.28 TL idi.
Şu anda koronavirüsü tehdidini bir kenara bırakırsak veriler bizim öngörülerimizi destekler seviyede. Reel efektif kur 75 TL seviyelerinde. Bunun anlamı TL, ABD Doları karşısında yüzde 25-30 iskontolu demek. Yani TL şu anda zaten çok ucuz. Tabii koronavirüsü risk olmayı sürdürüyor. Bu nedenle biz kurum olarak mart sonu dolar/TL kur tahminimizi biraz yükselterek 6.30’lar seviyesine çıkarttık. Yılsonu tahminimizde ise çok önemli bir değişiklik öngörmüyoruz. Dünyadaki karışıklığın etkisiyle eski tahminimizin biraz üzerinde bir seviyelerden kapatabileceğimizi düşünüyorum. Belki 6.56 olmaz ama 6.80’leri görebiliriz diyoruz. Euro/Dolar parite tahminimizde ise önemli bir değişiklik yapmadık beklentimizi eski seviyesi olan 1.08-1.10’da tutuyoruz.
Euro/TL yılsonu tahminimiz ise daha önce 7.28 TL seviyesindeydi. Şimdi bu seviyeyi 7.40’lara çıkarttık. Yani önemli bir değişiklik öngörmüyoruz. Tabii tüm bu tahminler bu ortamın devamı halinde geçerli olacak. Koronavirüs ile mücadelede hem ülkemizde hem dünyada tamamen bitmesi değil ama kontrol altına alınması üzerine kurgulanmış bir senaryo bu.
içinde bulunduğumuz dünya konjonktürüne baktığımızda, ekstra bir prim koj'mamızı gerektiren bir durum görmüyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi TL zaten çok ucuz. Doların 7 TL’ye çıkması içinse Türkiye’ye özel çok spesifik bir özel olumsuzluk yaşanması gerekiyor. Ayrıca şu anda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de nefes almadan yaşanıyor. Mart ayının ortasından itibaren iç talep kesilmiş durumda. Ama ilk 2.5 aylık sürecin etkisiyle mart sonu büyüme rakamlarımız fena çıkmayacak. Ancak yılın ikinci çeyreği için aynı şeyi söylemek mümkün değil, Mart-Haziran kayıp bir çeyrek olacaktır. Aslında belirsizlik buradan geliyor. Bugün tüm dünyada devletler koronavirüsü nedeniyle “Siz evinizde olurun biz bunu finanse edeceğiz” diyerek para musluklarını açmış dürümdalar. Buna rağmen Türkiye dahil tüm ülkelerde 2020 büyümeleri düşük gerçekleşecek. Turizm gibi bazı sektörler yıl genelinde düşük büyümeler yaşayacak. Ancak 2021, bekleyen talebin de etkisiyle büyüme açısından pozitif etkilenecektir. Bu arada şu anda para musluklarını açan devletlerin bunu bir anda piyasadan çekmeyeceğini de öngörüyoruz. Bu da talebi pozitif etkileyecek bir diğer unsur olacak. Türkiye’nin de bu para bolluğundan pozitif etkileneceği görüşündeyim.”
"6.30 SEVİYESİ ÖNEMLİ"
İntegral Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Seda Yalçınkaya Özer’e göre, dolar/TL’de ana yön yukarı olmaya devam ediyor. Buna karşın zaman zaman geri çekilmeler gözlendiğine dikkat çeken Özer, “Kur 6.30 üzerinde kalmakta inatçı olması halinde geri çekilmeler alım fırsatı olabilir.
6.30 seviyesi altında 50 günlük ortalama olan 6.13 seviyesine doğru bir rahatlama görebiliriz”
.diyor. Ancak kurda şimdilik stres birikiminin sürdüğüne inanan Özer, kısa dönem euro ve dolar kur beklentisi hakkında ise şunları söylüyor:
“Dolar/TL’de 6.50 üzerindeki yerleşik seyirlerin oluşması halinde önümüzdeki günlerde 6.72-6.85 seviyeleri görülebilir. Koronavirüs nedeniyle Fed yüksek ölçekte önlemler almaya devam ediyor. Küresel ölçekte güçlü dolar algısı devam ediyor. Buna karşın, euro ABD Doları’na karşı yukarı yönde tepiler veriyor ve TL, ABD Doları karşısında güçsüzlüğünü koruyor. Dolayısıyla Euro/TL’de de yükseliş potansiyeli devam ediyor diyebiliriz. Kısa vadede euro’nun 7 seviyesinin üzerinde kalmaya devam etmesi durumunda yukarı yönlü ataklar kuru 7.25’lere kadar yükseltebilir.”
Euro/dolar paritesinin belirlenmesinde ise yine ülke merkez bankalarının alacağı kararlar son derece belirleyici olmayı sürdürecek. Son haftalarda özellikle oyun kurucu merkez bankaları olan ECB ve Fed’den gevşek para politikası ve genişlemeci adımlar geldiğini hatırlatan Seda Yalçın Özer, “Euro/dolar parkesinde şimdilik yukarı yönlü seyirleri tepki olarak değerlendirmek lazım. Buna karşın şayet 1.1040 üzeri mesken edinilirse 50 haftalık ortalama olan 1.11 seviyesine doğru bir hareket gözlemleyebiliriz. Ancak hemen belirtelim güçlü direnç seviyelerinin aşılmasını şimdilik teknik göstergeler onaylamıyor. Haber akışının ve merkez bankalarının devrede olduğu bir ortamdayız" diyor.
YIL ORTALAMASI 6.50 TL
Yatırım Finansman Araştırma Bölümü tarafından hazırlanan Covid-19 salgınının piyasalarda yarattığı etkiye ilişkin raporda önceki tahmin ve hedeflerde revizyona gidildiği duyuruldu. Kurum tarafından yapılan açıklamada,“Başlıca varsayımımız uzmanların ve yetkililerin açıklamalarına dayanarak ekonomik faaliyetlerin, sektöre bağlı olarak (seyahat, turizm hariç) bir çeyrek civarında duraklamadan sonra normale döneceğidir. Bu senaryoda Türkiye’de enflasyon yüzde 10 seviyelerinde direnç, uzun ve kısa vadeli faizlerin ortalaması yüzde 13, dolar/TL kurunun yıl ortalamasının 6.50 TL ve büyümenin ise (GSYİH) yüzde iki civarında olacağını düşünüyoruz” denildi.
PİYASALAR RAHATLADI
Meksa Yatırım Analisti Zeynel Abidin Balcı’ya göre ise, merkez bankaları ve hükümetlerin almış olduğu tedbirler piyasaları rahatlattı. Koronavirüs olayına bağlı gerginlik ve ekonomideki durgunluk beklentileri ve buna bağlı artan likidite ihtiyacıyla birlikte dünyada nakde geçme eğiliminin arttığım hatırlatan Balcı, “Nakit kraldır anlayışının öne çıkmasıyla ABD Doları değer kazanmıştı. Merkez bankaları ve hükümetlerden gelen tedbir paketleri piyasaları likidite açısından oldukça rahatladı. Piyasalar da alman tedbirlere cevap vermeye başlayınca döviz kurları sakinleşti. Bu durumda döviz kurlarında yükseliş hareketleri kâr satışlarıyla karşılaştı” diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder