26 Mayıs 2020 Salı

Koronavirüsün ekonomik ve finansal etkilerini sınırlandırmak amacıyla yeni tedbirler

TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), koronavirüsün ekonomik ve finansal etkilerini sınırlandırmak amacıyla yeni tedbirler aldı. 17 Mart’ta politika faizini 100 baz puan indiren ve salgınla mücadele çerçevesinde 7 maddelik tedbir seti açıklayan TCMB, 31 Nisan’da ise 5 maddelik ilave tedbirlerini açıkladı. Aldığı yeni tedbirlerle bünyesinde gerçekleştirilen Türk Lirası ve döviz işlemleri çerçevesinde “Varlığa Dayalı Menkul Kıymet ile ipotek Teminatlı Menkul Kıymetleri” teminat havuzuna dâhil eden, reel sektörün kredi imkanını artıran TCMB, geçici bir süre için piyasa yapıcı bankalara, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan satın aldıkları devlet iç borçlanma senetlerini (DİBS) TCMB’ye satmâ veya piyasa yapıcılığı sistemi kapsamında Açık Piyasa İşlemleri (AP1) çerçevesinde tanınan likidite imkânını belirli oranlar dâhilinde artırma olanakları sağladı.


Reel sektöre kredi akışının kesintisiz sürmesi amacıyla yürürlüğe konulan “hedefli ilave likidite” imkânlarında limitleri artıran TCMB, mal ve hizmet ihracatçısı firmaların finansmana erişimlerini kolaylaştırmak ve istihdam sürekliliğini desteklemek amacıyla Türk Lirası cinsi ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont -kredisi kullandıracak. Krediler için toplam limit 60 milyar TL olacak. Bunun 20 milyar TL:si Türk Eximbank, 30 milyar TL’si kamu bankaları, 10 milyar TL’si ise diğer bankalar aracılığıyla yapılacak kredi kullanımlarına tahsis edilecek. Eximbank dışındaki bankalar aracılığı ile kullandırılacak kredilerin asgari yüzde 70’i KOBİ’lere tahsis edilecek.

MART'TATÜFE AYLIK YÜZDE 0.57 ARTTI

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Mart’ta aylık yüzde 0.57 artarken, yıllık enflasyon bir önceki aya göre 0.51 puan azalışla yüzde 11.86 düzeyinde gerçekleşti. Mart ayında TÜFE’de aylık bazda artışın yüksek olduğu gruplar sırasıyla, yüzde 2.78 ile sağlık, yüzde 1.95 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu. Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık yüzde 11.65, aylık yüzde 0.77 arttı. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Mart’ta aylık yüzde 0.87 artış gösterirken, yıllık enflasyon bir önceki aya göre 0.76 puan azalışla yüzde 8.50 düzeyinde gerçekleşti. Mart’ta Yİ-ÜFE’de aylık ve yıllık bazda en yüksek azalış kok ve rafine petrol ürünlerinde yaşandı.


"YENİ ADIMLAR GELEBİLİR"

İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, TCMB’nin özellikle koronavirüse karşı alman ve bankaların kredi kanallarını genişletmesi konusundaki kararın ticari bankalar tarafından uygulanmasının kolaylaştırılması amacıyla pozisyon aldığını belirterek, “Önlemler 2020 Para Politikası limitleri içinde. TCMB’nin attığı yeni adımla ihtiyatlı biçimde ticari bankaların kredi verme alanını genişletmeye çalıştığını görüyoruz. Yeni adımlar da gelebilir” dedi.

Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan ise, İşsizlik Sigortası Fonu’nun büyük oranda devlet tahvillerine bağlandığını, fon bünyesindeki devlet tahvillerinin TCMB tarafından alınması ile likidite oluşturulmasının amaçlandığını söyledi. Son dönemde İşsizlik Sigortası Fonu’na olan talebin istihdamı korumak adına arttığım, bu nedenle fonun likitleşmesi için olumlu olduğunu dile getiren Erkan, “Merkez Bankası’nın DİBS karşılığı likidite sağlayacak olması bakımından, bunu teknik olarak bir parasal genişleme olarak adlandırabiliriz” dedi.

İSO İMALAT PMI MART'TA 48.1

Ekonomik büyümenin öncü göstergesi kabul edilen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), koronavirüs salgını nedeniyle Mart’ta önceki aya göre 4.3 puan azalarak 48.1’e geriledi. Endeks son üç ayda ilk kez eşik değer 50’nin altında kaydedildi. Sektördeki zorlukların büyük ölçüde Co-vid-19 salgınından kaynaklandığı belirtildi. Salgın, üretim ve yeni siparişlerin yavaşlamasına yol açtı. İstanbul Sanayi Odası’nın 1 Nisan 2020 itibarıyla ilk kez açıklamaya başladığı Türkiye Sektörel PMI verilerine göre ise salgın nedeniyle Mart’ta sektörlerin çoğunda faaliyet koşulları yavaşlama gösterdi. Metalik olmayan mineral ürünler sektörü yavaşlamada ilk sırada yer alırken, gıda ürünleri ile kara ve deniz taşıtları olmak üzere sadece iki sektör faaliyet koşullarında iyileşme kaydetti. Takip edilen 10 sektörün yedisinde çalışan sayıları artış gösterdi. En hızlı istihdam artışı ise kimyasal, plastik ve kauçuk sektörlerinde oldu.

"ASIL ETKİ NİSAN'DA GÖRÜLECEK"

Salgın nedeniyle lojistik ağı kopan ülkelere siparişlerin gönderilmemeye başlandığı Şubat ayı dış ticaret verilerini TÜÎK açıkladı. Kurumun genel ticaret sistemine göre Şubat’ta ihracat yüzde 2.3 artışla 14.7 milyar dolar, ithalat yüzde 9.8 artışla 17.6 milyar dolar olurken, dış ticaret açığı yüzde 72 artışla 2 milyar 981 milyon dolar oldu. Mart ayı geçici dış ticaret verileri ise Ticaret Bakanlığı tarafından açıklandı. Buna göre genel ticaret sistemi verileriyle Mart’ta geçen yılın aynı ayına kıyasla ihracat yüzde 17.81 azalarak 13.4 milyar dolar, ithalat yüzde 3.13 artarak 18.8 milyar dolar, dış ticaret açığı yüzde 182 artışla 5.4 mjlyar dolar oldu. Bu dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı 18.2 puan azalışla yüzde 71.3 oldu.

Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özer, önemli ihracat pazarları Rusya ile Arap ülkelerinde büyüme oranlarının düştüğünü, Türkiye’nin bu ülkelere olan ihracatında düşüşler görüleceğini vurguladı. Avrupa ülkelerinin kriz merkezine dönüştüklerini belirten Özer, “Bu ihracatımızı önemli ölçüde daraltacak. Virüs nedeniyle pazarın kaydığı, başta tekstil sektörü olmak üzere, giyim ve ana metal gibi sektörlerin ihracatında artış beklenmeli. Buna karşılık otomotiv, elektrikli makine, kimya, plastik gibi sektörlerin ihracatı hız kesecek. Virüsün etkisi bizde ağırlıklı olarak Mart’ın ikinci haftasından sonra ortaya çıkmaya başladığı için dış ticaretimiz üzerindeki asıl olumsuz etki Nisan’da ortaya çıkacaktır” dedi.

Ekonomist Enver Erkan, Avrupa’nın salgının merkez üslerinden biri olduğunu ve iyileşme belirtileri göstermediği için ana ihracat pazarındaki sıkıntının dış talebi daraltarak ihracatçıların döviz nakit akışlarını olumsuz etkileyeceğini kaydetti. Erkan, “Virüs kontrol altına alınsa bile, tam operasyonel hale gelmek zaman alabilir, çünkü uğranılan bir ekonomik hasar söz konusu. Geri dönüşün hızı krizin ne kadar süreceğiyle alakalı ve şu an en önemli belirsizlik bu” diye konuştu.

Ankara Hacı Bayram Veli Öğretim Üyesi Dr. Tolga Dağ-laroğlu ise, ihracatın yarısı euro bölgesine olduğu için otomotiv ve tekstilin en fazla etkilenecek sektörler olacağını belirterek, “Dünya büyümesine ilişkin kaygılar ve Suudi Arabistan ile Rusya arasındaki petrol savaşları emtia fiyatlarını baskılamaya devam edecek. Bu bizim açımızdan enerji maliyetleri ve enflasyon açısından pozitif olarak okunabilir fakat Türkiye’nin turizm gelirleri olumsuz etkilenebilir” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder