7 Kasım 2021 Pazar

TCMB sürpriz yapmaya devam ediyor

 

TCMB, politika faizini geçtiğimiz ayki 100 baz puanlık indirimin ardından bir kez daha beklentilerin üzerine çıkarak 200 baz puan indirdi. Böylece politika faizi yüzde 16,0’a gerilemiş oldu, indirimin temel gerekçesi, TCMB’nin enflasyondaki yükselişi geçici olarak değerlendirmeye devam etmesi oldu. Açıklama metnine baktığımızda, TCMB’nin enflasyonda yükselişe neden olan gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar, tedarik süreçlerindeki aksaklıklar, yönetilen/ yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri gibi faktörleri “geçici” olarak değerlendirmeye devam ettiği görülüyor. Açıklamada ayrıca güçlü parasal sıklaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam ettiği, parasal duruşun sıkılığının ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başladığı belirtildi.

Para Politikası Kurulu’nun (PPK) para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirdiği ifade edildi. Bu ayrıştırma neticesinde Kurul, 200 baz puanlık indirimle politika faizini yüzde 17,0’lik çekirdek enflasyonun da altına çekmiş oldu. TCMB son olarak, politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığını belirtti. Bu ifade yılın bitmesine iki ay kala son bir faiz indirimi daha olabileceğini işaret etti, ancak gelecek yıla ilişkin bir mesaj verilmedi.

FAİZ İNİYOR AMA PİYASAYA YANSIMIYOR

Politika faizindeki düşüşe karşın, finansal koşullar aynı ölçüde gevşemiyor. TCMB ticari kredilerde istenenin ötesinde bir yavaşlama olduğu gerekçesiyle politika faizini indirerek aktarım mekanizması üzerinden finansal koşulları gevşemeyi amaçlıyor. Ancak son iki ayda politika faizindeki düşüşe karşın, TL’deki değer kaybı, tahvil faizlerindeki ve CDS primlerindeki yükseliş finansal koşulların arzulandığı ölçüde gevşemediğine işaret ediyor. Geçtiğimiz haftaki faiz indiriminin kredi faizleri üzerindeki yansımalarını, bu haftadan itibaren daha net gözlemleyebileceğiz. Ancak 10 yıllık tahvil faizlerine baktığımızda faiz indirimine karşın cuma günü yeniden yükseliş yaşanması dikkat çekti. îki aylık dönemi baz aldığımızda ise 10 yıllık faizler yüzde 17 civarından yüzde 21 civarına yükselirken, dolar/TL kuru ilk faiz indirimi mesajı verildiği eylül ayı başında 8,30 civarındayken geçtiğimiz hafta 9,66 ile yeni bir rekor daha kırdı. Kurdaki bu yükselişin enflasyonun düşüşünü geciktirebileceği düşünüyoruz.

ECB DE ÇEKİRDEK ENFLASYONA BAKIYOR

Avrupa’da da beklentilerin üzerine çıkan enflasyon rakamlarına geçici gözüyle bakılıyor. Buna karşın başta ABD olmak üzere ekonomilerdeki toparlanma hızı gelecek yıl enflasyon üzerinde en büyük risklerden biri olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta ECB Başkanı C. Lagarde, enflasyondaki mevcut yükselişin sürmesinin mümkün olmadığını söyledi ve pandeminin etkileri devam ederken Euro Bölgesi ekonomisine desteği devam ettirme sözü verdi. Lagarde, “Enflasyon büyük ölçüde geçicidir. ECB, ücret müzakerelerine ve fiyatları daha kalıcı olarak yükseltebilecek diğer potansiyel ikinci tur etkilere çok yakından dikkat ediyor. Para politikası, orta vadede enflasyonu yüzde 2 enflasyon hedefimizde kalıcı bir şekilde istikrara kavuşturmak için ekonomiyi desteklemeye devam edecek” dedi. Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi üyesi Olli Rehn, enflasyonun uzun süre yüksek kalmasının enflasyon beklentileri yükselmesi riskini de beraberinde getireceğini ifade etse de enflasyonun geçici olduğuna yönelik kanıtların oldukça ikna edici ve çekirdek enflasyonun hala bastırılmış olduğunu ifade ederken TCMB’nin son dönemdeki söylemlerine benzer bir şekilde, çekirdek enflasyonun para politikası için önemli parametre olduğunu vurguladı. Rehn, ayrıca ECB’nin enflasyondaki geçici yükselişe aşırı reaksiyon vermeme eğiliminde olduğunu ve ikinci tur etkilere yönelik büyük bir kanıt görmediklerini de ifade etti. Avrupa’da enflasyona bakış açısı bu şekilde iken Avrupa istatistik Ofisi geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi’nin eylül ayı enflasyon verilerini yayımladı. Buna göre, AB’de ağustos ayında yüzde 3,2 olan yıllık enflasyon, eylülde yüzde 3,6’ya yükseldi. Euro Bölgesi’nde de ağustosta yüzde 3 olan yıllık enflasyon, eylül ayında yüzde 3,4 seviyesine ulaşırken, aylık bazda artış yüzde 0,5 seviyesinde açıklandı. Yıllık bazda gerçekleşen artış son 13 yılın en yüksek seviyesine çıkmış oldu.

BORSA İSTANBUL OLUMLU AYRIŞIYOR

TCMB’nin faiz kararı sonrası kısa vadeli türbülansın ardından Borsa İstanbul’da sertleşen alımlar dikkat çekti. Kurlardaki ve faizlerdeki yükselişe karşın Borsa İstanbul’da son haftalarda başlayan tepki güçlenerek devam etti. Üstelik Türkiye’nin Ekonomik işbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bünyesindeki Mali Eylem Görev Gücü tarafından gri listeye alınması, ABD’den F-16 alımına yönelik kafa karıştıran haber akışlarına rağmen bu ahmların hız kazandığı görüldü. Hafta başında 1.400 civarını test eden BIST 100 hafta kapanışında 1.480 üzerindeki rakamları gördü. Borsa İstanbul’daki bu ayrışmada içinde bulunduğumuz üçüncü çeyrek finansallarına yönelik pozitif beklentilerin etkili olduğunu düşünüyoruz. Alımlar genele yayılırken, özellikle üçüncü çeyrek beklentisi kuvvetli olan m şirketler bu dönemde ön plana çıktı. Bu kapsamda otomotiv, demir çelik ve petrokimya bu yükselişe öncülük etti.

BIST 100 önemli dirençlerine ulaştı

Geçtiğimiz haftanın 5 iş gününü de yükselişle kapatan BIST 100'deTCMB kararı sonrasında hacimlerde önemli artışlar yaşandı. Perşembe günü maRt ayından sonraki en yüksek günlük işlem hacmine ulaşan endekste, hacimli yükseliş Cuma da devam etti. Endeks özellikle Perşembe ve Cuma günü gerçekleştirdiği yükselişe mart ayındaki TCMB Başkan değişiminin ardından gördüğü en yüksek seviyelere bir kez daha ulaşmış oldu. Bu hafta endeksin 1.485'teki bu kısa vadeli zirvelerin üzerinde tutunup tutunamayacağını takip edeceğiz. Burada tutunma gerçekleşecek olur ise bir sonraki adımda marttaki düşüşte oluşan boşluğun dolacağı 1.511 ilk direnç olacaktır. Buranın üzerinde ise tarihi zirvelerin bulunduğu 1.590 civarı yeni hedef konumuna geçecektir. Ancak endeks 1.485 üzerinde tutunamazsa, daha önceki konsolide kanalı içindeki hareketin devam edeceği beklentisi kuvvetlenerek endeksin ilk etapta 200 günlük ortalamasının bulunduğu 1.447 civarına geri dönüşü söz konusu olabilir. Bu nedenle bu hafta stratejinin endeksin 1.485 üzerinde ya da altında olmasına göre kurgulanmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. 1.485 üzerinde yukarı yönlü pozisyonlara ağırlık vermek gerekirken, bu seviyenin altında alım için destek seviyelerine olacak geri çekilmeleri beklemek daha doğru olacaktır.

ÜZEYÎR DOĞAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder