7 Kasım 2021 Pazar

TCMB’den güçlü faiz indirimi

 

TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 200 baz puan indirimle yüzde 16’ya çekti. Böylece 16 ay aranın ardından EylüPde politika faizini 100 baz puan indiren TCMB, son iki ayda 300 baz puanlık indirime gitti. 21 Ekim’de TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu Başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu’nda (PPK), önceki hafta atanan Taha Çakmak ve Prof. Dr. Yusuf Tuna’mn yanı sıra Mustafa Duman, Elif Haykır Hobikoğlu ve Emrah Şener yer aldı. PPK metninde enflasyondaki artışların “arızi unsurlardan kaynaklı” olduğu değerlendirmesini yineleyen TCMB, güçlü parasal sıkı-laştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin devam ettiğini vurguladı. Parasal duruşun sıkılığının ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başladığını dile getiren TCMB, bunun yanında bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için güçlendirilen makroihtiyati politika çerçevesinin olumlu etkileri gözlenmeye başladığını kaydetti. Faiz indirimi kararı alınırken para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırıl-masına yönelik analizlerin değerlendirildiğini dile getiren TCMB, arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığının altını çizdi. TCMB’nin bu ifadeleri genel anlamda “indirime devam edileceği” mesajı olarak yorumlandı. Tabi ki bu yıl için indirimlerin sonuna gelindiğini düşünen ekonomistler de var.

"HAK EDİLMEYEN BİR SONUÇ"

Geçen haftanın konuşulan başlıklarından biri de suç gelirlerinin aklanması, terörizmin ve kitle imha silahlarının yayılımının finansmanı ile mücadele alanında uluslararası standartları koyan ve ülkelerin uyumunu değerlendiren Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force-FATF) tarafından Türkiye’nin gri listeye alınması oldu. 1991’den beri FATF üyesi olan Türkiye’nin uluslararası standartlara uyumlu olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde gerekli adımları attığını ifade eden Hazine ve Maliye Bakanlığı, konuya ilişkin açıklamasında pandemi sürecindeki tam kapanma tedbirlerine rağmen Türkiye’nin FATF standartlarına uyum içinde kayda değer bir gelişme gerçekleştirerek, mevzuat açısından üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini kaydetti. Bakanlık, “Yapılan uyumluluk çalışmalarına rağmen ülkemizin gri listeye alınması hak edilmeyen bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Ülkemizin hak etmediği bu listeden en kısa sürede çıkması sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.

REEL KESİM DESTEĞİ İÇİN 68.9 MİLYAR TL

2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin görüşmeleri 20 Ekim’de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumla başladı. Teklife göre; 2022'de bütçe giderleri 1 trilyon 751 milyar TL, bütçe gelirleri 1 trilyon 472.6 milyar TL, bütçe açığı 278.4 milyar TL olarak belirlendi. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 3.5 olacağı öngörüldü. Komisyon’da bütçenin geneli üzerindeki görüşmeler 26 Ekim salı günü başlayacak.

Reel kesim destekleri için bütçeden 68.9 milyar TL kaynak ayrılacak. Bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu işveren prim ödemelerine 35.2 milyar TL, Hazine destekli kefaletle sağlanan kredilerine 6.2 milyar TL, tarımsal işletmeler ve çiftçiler için faiz desteğine 9.8 milyar TL, Halk Bankası aracılığıyla kullandırılacak esnaf kredileri faiz desteğine 7.2 milyar TL, ihracat destekleri kapsamında 5.2 milyar TL, KOBÎ’lerin desteklenmesine 1.8 milyar TL, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla kullandırılacak teşvik ödemelerine 2.9 milyar TL kaynak aktarılacak. 2022 bütçesinden, tarıma 57.6 milyar TL kaynak ayrıldı. Bu kapsamda tarımsal destek programlarına 25.8 milyar TL, tarım sektörü yatırım ödeneklerine 16.3 milyar TL, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KIT'lerin finansmanı ve ihracat desteklerine 15.5 milyar TL kaynak aktarılacak. Tarımsal sulama yatırımı ödeneği 2022’de yüzde 37 artışla 12.2 milyar TL’ye çıkarıldı. TÜBİTAK TARAL için tahsis edilen Ar-Ge bütçesi 2.5 milyar TL olarak belirlendi.

UYP AÇIĞI AZALDI

Şimdi de kısaca; geçen hafta açıklanan yurtiçi verilere bir göz atalım. 2021 Ağustos sonu itibarıyla TCMB’nin uluslararası yatırım pozisyonu (UYP) verilerine göre, Türkiye’nin yurt dışı varlıkları 2020 yıl sonuna kıyasla yüzde 16.4 artışla 297.4 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 9.1 azalışla 589.7 milyar dolar oldu. Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP açığı ise Ağustos’ta 2020 yılı sonuna göre 100.8 milyar dolar azalışla 292.3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

TÜÎK ve TCMB işbirliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim takvim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Ekim’de aylık yüzde 3.6 azalışla 76.8 oldu.

YURTİÇİ SEYAHAT GELİRLERİ ARTTI

Geçen hafta 2021 yılı ikinci çeyrek hanehalkı yurt içi turizm verileri de açıklandı. TÜİK verilerine göre, yılın ikinci çeyreğinde yurt içinde ikamet eden 8 milyon 995 bin kişi seyahate çıktı. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 78 artarak 10 milyon 639 bin seyahat olarak gerçekleşti. Yerli turistlerin, yurt içinde yaptıkları seyahat harcamaları yılın ikinci çeyreğinde yıllık yüzde 203.2 artarak 10.7 milyar TL oldu. 2021 yılının ilk yarısında yerli turistin yurtiçindeki seyahat harcamaları geçen yılın eş dönemine göre yüzde 121 artışla 16.8 milyar TL’ye yükseldi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yaptığı bir açıklamada sezona girerken açıkladıkları “25 milyon turist, 20 milyar dolar turizm geliri” hedeflerini 28 milyon turist, 22 milyar dolar gelir olarak revize ettiklerini kaydetmişti.

Hikmet BAYDAR / 3. Göz Danışmanlık CEO'su
"Yıl sonuna kadar yeni indirim olmayabilir"

Bir önceki toplantıda olduğu gibi enflasyondaki yükselişin geçici unsurlardan kaynaklandığını dile getiren TCMB, TL’deki değer kaybı ve enflasyondaki yükselişe rağmen politika faizinde piyasa beklentilerinin çok üzerinde indirime gitti. Döviz/TL sert tepki verdi.

Bunun kur geçişkenliği ile enflasyona yansımaları olacak. Özellikle yurt içi ÜFE ve Tarım ÜFE'de yaşanan yüksek artışların TÜFE'ye yansıması bekleniyor. Şu anda zaten negatif reel faiz söz konusuydu. 200 baz puan indirimle negatif reel faiz biraz daha da arttı. Mevduat sahibinin, enflasyonun altında bir faiz alması nedeniyle, mevduattan çıkıp başka bir enstrümana yönelmesi söz konusu olabilir. Bu risk, özellikle kredi kaynağının mevduat olması nedeniyle reel sektörü yakından ilgilendiriyor. İndirim kararının, krediye ulaşımı zorlaştıracağını, kredi limitlerinin aşağı çekilmesine neden olacağını düşünüyorum. TCMB'nin yılın geri kalanında yeni bir indirim yapacağını düşünmüyorum.

Doç Dr. Atılım MURAT/ TOBB ETÜ Öğretim Üyesi
"Piyasa beklentilerinin önüne geçti"

TCMB politika faizinde 200 baz indirimle piyasa beklentilerinin önüne geçti. Faiz indirimi bekleyenlerin senaryoları genel itibarıyla yıl sonuna kadar 50'şer baz puanlık indirimlerle toplam 150 baz puanlık indirim olacağı şeklindeydi. TCMB yıl sonuna kadar faiz indirimlerini bitirmiş gibi duruyor. Artık küresel gelişmeler ve kurun seviyelerine göre karar verecek. TCMB kur seviyesinden rahatsız değil. Bunu 200 baz puanlık politika faizi indirimi kararıyla görmüş olduk. Onların politikası, 'reel sektörü destekleyelim, ihracat artmaya devam etsin...’ şeklinde. Döviz kurundan enflasyona geçişkenliğin yüzde 20-25 olduğunu TCMB kendi yaptığı bir çalışmada söylüyor. Bir ay önce dolar kuru 8.63’tü.

Yüzde 10'luk artış yaşandı. Kabaca enflasyona yüzde 2,2.5 katkı gelmesi lazım. Önümüzdeki dönemde enflasyonun yüksek kalacağını söyleyebiliriz. Politika faizindeki indirim, kredi faizlerine yansımaz. Beklentinin aksine indirimine gidildiğinde, beklentinin üzerinde indirim yapıldığında faizler yükseliyor. Geçen ayki 100 baz puanlık indirimde de bunu gördük.

Ayşe ÖZDEN /A&T Bank Ekonomik Araştırmalar Müdürü
"Kapıları kapatmadı"

TCMB'nin yıl sonuna kadar yeni indirim için sınırlı alan öngörüldüğünü söylemesi, indirimler için kapıların kapanmadığını ve yılın son iki toplantısında da 50 baz puan daha indirim yapılabileceğini düşündürüyor. Yüksek ülke riski ve güven kaybının devam ettiği bu süreçte karar sonrasında kur ve TL cinsi varlıklar değer kaybetmeyi sürdürüyor. Sıkı para politikasının kredi ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin sürdüğünü belirten TCMB ticari kredilerde öngörülenin üzerinde yavaşlama olduğunun da altını çiziyor. Ekim ayında manşet enflasyonun yüzde 20 civarında olmasını bekliyoruz ve yılsonu enflasyon tahminimizi yüzde 18 olarak korumakla birlikte tahminimiz üzerinde yukarı yönlü risklerin olduğunu düşünüyoruz.

"Mahşerin dört atlısı üzerimize geliyor"

TURK Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısı, geçen hafta İstanbul'da yapıldı. Toplantıda iki yılda hazırlanan 'Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa' başlıklı rapor tanıtıldı. TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan, gelişmiş, saygın, adil ve çevreci bir Türkiye hedefinin altını çizerek, "Türkiye'nin geleceğine baktığımda, dünyadaki jeopolitik risklerin, sosyo-kültürel gerilimlerin, iklim değişiminin etkilerinin ve bereketsiz-dengesiz ekonomik büyümenin mahşerin dört atlısı olarak üzerimize geldiğini görüyorum" diye konuştu. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslovvski ise 'Geleceği İnşa' projesini tanıttı. Ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu, gelir eşitsizliğinin sadece Türkiye'de değil başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerinde artmaya başladığını, bu ülkelerin hepsinde 'orta tabaka'nın ortadan kalkmaya başladığının görüldüğünü söyledi.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder