27 Ağustos 2018 Pazartesi

ABD ile gerilim TL varlıkları baskılıyor

Sorunun çözümüne yönelik adımlar atılırsa dolar yükseldiği hızda düşebilir. TL varlıkların taraf olduğu işlemlerde temkinli olunmalı. Özellikle kaldıraç kullanımı bu dönemde sınırlı kalmaya devam etmeli...

SON dönemde gerilen ABD-Türkiye ilişkileri ve cuma günü Trump’ın “Türkiye ile ilişkilerimiz iyi değil” açıklaması yurtiçi piyasalar üzerindeki satış baskısını ve volatiliteyi önemli ölçüde artırdı. ABD ile yaşanan sorunun çözümü için ABD’ye heyet gönderilse de piyasaların somut bir adım ya da açıklama görmemesi ve gerilimin devam etmesine bağlı olarak TL varlıklar değer kayıplarını hızlandırdı. Buna bağlı olarak fiyatlama davranışının önemli ölçüde bozulduğu görülüyor. Türk Lirası’ndaki değer kayıpları hız kesmezse 13 Eylüİ’de gerçekleşecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde TCMB üzerindeki piyasa baskısı artabilir. Bu nedenle TL ve bu çerçevede TCMB’yi zorlu bir ay beklediğini düşünüyoruz. Yoğun haber akışı ve piyasaların henüz dengelenememiş olması nedeniyle TL varlıkların taraf olduğu işlemlerde her iki yöndeki hareketlerde de temkinli olmanın faydalı olacağını görüşümüzü koruyoruz, özellikle kaldıraç kullanımının bu dönemde sınırlı kalmaya devam etmesinin gerektiğini düşünüyoruz.

ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ İZLENECEK

Son dönemde gerilen ABD-Türkiye ilişkileri ve ABD’nin almış olduğu yaptırım kararı, TL varlıklar üzerinde satış baskısını artıran gelişmeler olarak ön plana çıkmıştı. Bakanlar hakkında ABD’nin almış olduğu yaptırım kararının sembolik anlamı olduğu ancak sonraki olası adımlara zemin hazırladığına dair yapılan değerlendirmeler neticesinde, özellikle kur ve faiz cephesinde fiyatlamalar oldukça sert gerçekleşmekte. Pazartesi günü yurtiçinde satış baskısı etkili olmaya devam etti ve piyasa kapanışından sonra Türk Lirası’ndaki değer kayıpları hız kazandı. Ancak sah günü ABD ve Türkiye arasında ön mutabakat sağlandığı ve ABD’ye bir heyet gideceğine yönelik haber akışları geçen hafta TL varlıklar üzerindeki satış baskısının bir miktar hafiflemesine katkı sağladı. Türkiye ile ABD arasında yaşanan sorunlarm aşılması için yola çıkan heyet çarşamba günü ilk görüşmesini ABD Dışişleri Bakanlığı’nda gerçekleştirdi. Heyetin ikinci durağı ise ABD Hazine Bakanlığı oldu. Mutabakat ve görüşmelere bağlı olarak hafta içinde Borsa İstanbul’da olumlu fiyatlamalar yaşansa da, tahvil ve Türk Lirası’ndaki değer kayıpları hafta boyunca devam etti.

Türk heyetinin görüşmeleri tamamlayıp dönmesinin ardından herhangi bir ilerleme işaretinin ve açıklamanın gelmemesi, cuma günü Trump’ın “Türk Lirası bizim güçlü dolarımız karşısında hızla geri çekildiği için alüminyum ve çelik üzerindeki tarifelerin katlanmasına onay verdim. Alüminyum yüzde 20, çelik yüzde 50 olacak. Türkiye ile ilişkilerimiz şu an iyi değil” açıklaması TL varlıklar üzerindeki satış baskısını artırdı. TL varlıklarda volatilite yüksek seyrederken, fiyatlama davranışı önemli ölçüde bozulma gösterdi. Türkiye’nin beş yıllık CDS primleri 440’lı seviyelere ulaştı. Özellikle tahvil ve Türk Lirası’nda değer kayıpları önemli boyutlara ulaşırken, Borsa İstanbul hafta içerisindeki kazançlarını geri verdi. ABD-Türkiye ilişkilerinin seyrine yönelik gelişmeler ve haber akışları yurtiçi piyasalarda yakından takip edilecek olup, TL varlıkların seyri üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir.

İRAN AMBARGOSU DEVREDE

Pazartesi günü ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran ile nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinin ardından işaretini verdiği yaptırımların ilk aşaması devreye girdi. ABD’nin İran’a yönelik ilk yaptırım paketinin devreye girmesiyle Iran hükümetinin, ABD doları satın alması, altın ve değerli madenlerle ticaret yapması yasaklanıyor. İran’ın çelik, kömür, alüminyum ticareti ile otomotiv sektörüne yaptırım uygulanacak. ABD Başkanı Donald Trump, İran’a yönelik ambargoları ihlal edenlere yaptırım uygulanmasını sağlayacak yeni bir başkanlık kararnamesi imzaladı. Buna karşın Avrupa Birliği (AB), Fransa, Ingiltere ve Almanya tarafından yapılan ortak açıklamada, AB hukuku ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararı uyarınca Iran ile meşru ticaret yürüten Avrupalı firmaları koruma konusunda kararlı olunduğu bildirildi. Bu kapsamda Avrupa Birliği, şirketlerin çıkarlarının korunması amacıyla Engelleme Mevzuatını güncelleyerek 7 Ağustos tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğini açıkladı. Engelleme mevzuatı ile AB’deki yerleşik ve Iran ile iş yapan şirketler ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarına yasal olarak bağımlı olmaktan korunması planlanıyor.

Türkiye’den de bu konuda gelen açıklamalar takip edildi. Enerji Bakanı Fatih Dönmez, kontrat hükümlerine dayalı olarak Iran ile ticaretin devam edeceğini söyleyerek, ABD’ye giden Türk heyetin İran’a yaptırımlar da dâhil olmak üzere bir seri konu hakkında müzakere yaptığını ve bu diyalogdan iyi bir netice çıkacağı kanaatinde olduğunu belirtti.

ilerleyen süreçte İran yaptırımları ile ilgili gelişmeler ve ABD’nin tavrı hem küresel piyasalar hem de TL varlıkların seyri üzerinde belirleyici olabilecek önemli bir konu olup, buradaki gelişmelerin yakından takip edilmesi yararlı olacaktır. ABD’nin burada sert tavrını korumaya devam etmesi TL varlıklar üzerinde satış baskısının devam etmesine yol açabilecektir.

TİCARET SAVAŞI ENDİŞELERİ ARTTI

Önceki hafta ABD’nin 200 milyar dolarlık Çin ürünlerine uygulanacak gümrük vergisi oranını yüzde 10’dan yüzde 25’e yükseltmesi ve Çin’in ABD’nin ek gümrük vergilerine misilleme olarak 60 milyar dolarlık ABD ithalatına farklı gümrük tarifesi uygulayacağını açıklaması ticaret savaşlarına yönelik endişelerin tekrar artış kaydetmesine neden olmuştu.

Geçen hafta da ticaret savaşlarına yönelik yeni adımlar geldi. ABD, 50 milyar dolarlık Çin menşeli ürüne yönelik gümrük vergisi uygulamasının 16 milyar dolarlık ikinci bölümünü 23 Ağustos’ta başlatacağını açıkladı. ABD’nin bu hamlesi sonrasında Çin’den de karşılık geldi. Çin, ABD’nin 16 milyar dolar tutarındaki Çin mallarına getirdiği vergilere karşı misilleme olarak, 16 milyar dolar tutarındaki ABD menşeli ürünlere yüzde 25 ilave vergi getirildiğini açıkladı. Özellikle ticaret savaşlarına yönelik gelişmeler haziran ayından bu yana küresel piyasaların gündemini belirlerken, bu tarafta endişelerin artış kaydetmesi gelişen ülke para birimleri olmak üzere riskli varlıkları baskılıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder