Yeni ekonomi yönetimi G20 toplantısında uluslararası vitrine çıktı. Yönetim uygulanması planlanan ekonomi ve maliye politikaları konusunda önemli mesajlar verdi. Analistler bu dönemde ihracat oranı yüksek şirketleri işaret ediyor...
TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 Temmuz toplantısından faiz konusunda bir değişiklik çıkmadı. Piyasaların beklentisi ise politika faizinde 100 baz puanlık bir faiz artırımı yapılması yönündeydi. Gelen bu sürpriz kararla Borsa İstanbul’da sert satışlar ve dolar/TL’de 4.93’lere kadar yükseliş gördük. Ancak bu durum Çarşamba günü Rahip Brunson’ın ev hapsine alınmasıyla tersine döndü. Merkez Bankası’nın sürpriz kararma ilişkin karar metninde iç talepteki yavaşlamaya vurgu yapıldı ve maliye politikasının dengelenme sürecine vereceği katkıdan bahsedildi.
Analistler yeni ekonomi yönetimi sonrası önümüzdeki süreçte belirli sektörlerden ziyade ihracat oranı yüksek şirketlere yönelik karar, teşvik ve çalışmaların hükümet gündemine gelebileceğini, Borsa İstanbul’da da ihracat oranı yüksek olan hisselerin ön plana çıkabileceği düşünüyor. Öte yandan alınan önlemler ile faizlerde yaşanabilecek düşüşlerin önce bankacılık ve kredi faizlerine direk bağımlı olan gayrimenkul ile otomotiv sektörlerini olumlu etkileyebileceği belirtiyor. Bu kapsamda 35 hisseye dikkat çekiliyor.
"TEK BAŞINA HAREKET ETMEK İSTEMİYOR"
Merkez Bankası’nm 24 Temmuz kararlarını ekonomi ve mali politikalarla desteklenmeden tek başına hareket etmek istemediği şeklinde yorumlayan Ahlatcı Yatırım Yatırım Uzmanı Emrah Parlan, bu nedenle önümüzdeki süreçte maliye ve ekonomi politikasının daha fazla önem kazanacağını söylüyor, öte yandan, geçtiğimiz hafta Arjantin’in başkenti Buenos Aires kentinde düzenlenen ve ticaret gerilimle-rinin gölgesinde yapılan G20 toplantısında ekonomi yönetiminin ilk uluslararası temaslarını gerçekleştirirken, uygulanması planlanan ekonomi ve maliye politikası üzerine önemli mesajlar verildiğine dikkat çekerek, “Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya gerçekleştirdikleri temaslarda özellikle korumacı politikaların olumsuz etkilerini vurgularken, Türkiye özelinde yeni Cumhurbaşkanlığı yapısının güçlü ekonomik temeller üzerinde öncelikle büyümeye katkı sağlayacağını ve önümüzdeki süreçte kararlı politikalarla bütçe disiplini, enflasyon, yapısal reformların uygulanması gibi konulara odaklanılacağım belirtmişlerdir. Bu mesajlar yurt içi ve yurt dışı piyasalarca memnuniyetle karşılanmış, küresel politikalarla uyumlu bir eksende çalışmaların devam edeceği sinyalini vermiştir” diyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, göreve getirilmesi sonrasında verdiği mesajlar ile ilk başta var olan önyargıların şimdiden üstesinden gelmeye başladığını belirten Parlan, “Özellikle her kademede güçlü iletişim ve uyum vurgusu yaparak, yeni dönemin çalışma yöntemini çok daha güçlü ve dinamik bir bakış açısıyla kurgulayacaklarını belirtmesini, proaktif bir duruşun sergilenebileceği şeklinde yorumluyoruz. Ekonomide dengesizliklerin düzeltilmesi konusunda hızlı adımlar atılacağını düşünüyoruz” diyor.
"EN BÜYÜK ENGEL CARİ AÇIK"
Bakan Albayrak’ın vurguladığı iktisadi faaliyetlerdeki büyümenin ve gelişimin devamlılığı önünde en büyük engellerden biri olarak cari açık sorununun değerlendirildiğini hatırlatan Parlan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son yaptığı açıklamalarda, yapılan yatırımlarla ihracata 6 milyar 318 milyon dolarlık katkı sağlandığını ve yatırımların hayata geçirilmesiyle cari açık üzerinde yıllık 19 milyar dolar olumlu etki beklendiğini söylemesini, bazı planlamaların uygulanmaya başladığını işaret ettiğini de belirterek, “2017 yılında Türkiye’nin cari açığı 47.1 milyar dolar olmuş. Bu açığın oluşumunda en önemli pay ihracat ve ithalat farkı olan 58.6 milyar dolarhk dış ticaret açığından kaynaklandı. Bu nedenle önümüzdeki süreçte belirli sektörlerden ziyade ihracat oranı yüksek şirketlere yönelik karar, teşvik ve çalışmaların hükümet gündemine gelebileceğini, Borsa İstanbul’da da ihracat oranı yüksek olan hisselerin ön plana çıkabileceği değerlendiriyoruz. Döviz kurlarındaki son görünümle birlikte zaten yatırımcıların takibinde olan bu şirketler, önümüzdeki süreçte ayrıca önem kazanabilir.” diyor.
Bu kapsamda Parlan, “ihracat /toplam satış oranı” yüksek, hisse fiyat performansları ve ikinci çeyrek dönem beklentileri kapsamında TAV, Kordsa, Aselsan, Anadolu cam, THY, İskenderun Demir Çelik, Çemtaş, Deva Holding, Ayen Enerji, Pegasus, Ege Endüstri, BİM, Ereğli, Odaş Elektrik, Şişe cam, Aksa Enerji, Trakya Cam, Demisaş, Brisa ve Kipa hisselerinin ön plana çıkabileceğini söylüyor.
"FAİZ ARTIŞINA GEREK YOKTU"
Makroekonomik göstergelere bakıldığında Merkez Bankası’nın yeni bir faiz artışı yapmasına zaten çok gerek olmadığını ancak piyasada oluşan beklentinin karşılanmaması-nın satışları beraberinde getirdiğini belirten Al Capital Yatırım Menkul Değerler Analisti Yunus Şahin, bundan sonraki toplantılarda da çok ekstra bir olay yaşanmazsa faiz artışı beklemiyor.
Geçtiğimiz hafta sonu G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantılarında Bakan Albavrak’m zirve sonrası piyasa dostu açıklamalarda bulunmasına da dikkat çekerek, “Sayın Bakanın son dönemde yaptığı açıklamaların tamamı piyasa tarafından oldukça olumlu algılanıyor. Özellikle mali disiplinin yeniden sağlanacağı ve enflasyonla mücadelenin en önemli başlık olarak takip edileceği söylemleri önemli. Söylemlerden öte aksiyonların başlaması ile bunun piyasadaki yansımalarını da göreceğiz. Türk varlıklarında toparlanma da bu dönemde hızlanacaktır” diyor.
"OTOMOTİV, GAYRİMENKUL"
Şahin, yükselen enflasyon ile birlikte faizlerdeki artışın durduğunu hatırlatarak, 10 yıllık tahvil faizlerinde görülen gerilemeyi uzun vadeli beklentilerin düzeldiğine dair bir işaret olarak yorumluyor. Alman önlemler ile faizlerde yaşanabilecek düşüşlerin öncelikle bankacılık ve kredi faizlerine direk bağımlı olan gayrimenkul ile otomotiv sektörünü olumlu etkileneceğini düşünüyor. Şahin, Borsa İstanbul’da da satışların bankacılık tarafında yoğunlaştığını, faizlerdeki düşüşten en olumlu etkilenecek ve hızlı toparlanacak sektöründe bu kapsamdaki hisseler olduğunu belirtiyor. Dolar bazlı baktığımızda Borsa İstanbul’un oldukça ucuz seviyelerde olduğunu ve Bakan Albayrak’ın “Türkiye hiç bu kadar ucuz olmayacak” söylemini oldukça önemli bulan Şahin, bu kapsamda Garanti Bankası, Akbank, Halk Bankası, İş Bankası, Yapı Kredi, Sasa, Aselsan, Kordsa, Petkim, Tüpraş, Emlak GYO, Tofaş Türk, Ford Otomotiv, Vestel, Koç Holding, Ege Endüstri, Ereğli, Goodyear, Katmerciler ve Demisaş hisselerinin önümüzdeki dönemde ön plana çıkabileceğini düşünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder