Borsa İstanbul’daki son yılların en sert yükselişlerinden birini geride bırakırken, BIST 100 Endeksi'nde önceki hafta geçilen 13 aylık düşüş trendi ve 500 günlük ortalama geri dönüşlerde izleyeceğimiz en önemli destek bölgesi. 100.000-101.500 aralığında bulunan bu gölgenin altına sarkılmadığı sürece endekste olacak geri çekilmeler sınırlı düzeltmeler olarak kalabilir. Endekste kritik destekler oluşmasına rağmen içinde bulunduğumuz mali tabloların açıklanma döneminde endekste çok önemli değişimler olmasa da hisse bazlı hareketler ön plana çıkabilir. Bu nedenle endeksin seyri dışında hisse bazlı alım satım hedef fiyatlaması ayrıca yapılmalıdır. Önceki haftanın son günlerinden başlayan ve geçtiğimiz hafta yoğunlaşan teknik göstergelerin negatif uyumsuzluk oluşturma seyri devam ediyor. Endeksin yorgunluk işaretleri veriyor olmasına karşın önemli destek seviyelerin üzerinde tutunuluyor olması aşağı yönlü pozisyonların riskini yüksek tutmaya devam ediyor. Bununla birlikte son günlerde BIST'in emsallerinden pozitif ayrışması dikkat çekse de yön konusunda ana belirleyicinin hala yurtdışı piyasalar olduğu gözden kaçırılmamalı. BIST-100'de teknik olarak ana destek noktası 100.000-101.500 arası olmaya devam ediyor. Yurtdışında görünümü değiştirecek majör bir gelişme olmadıkça endekste bu desteklere doğru olacak geri çekilmeler alım iştahını yeniden artırabilir. Yukarıda ise en önemli direnç seviyemiz hafta içinde görülen zirvenin bulunduğu 105.930 ve devamında geçtiğimiz yıl ocak ayında görülen zirve ve ağustos ayında görülen dip seviyeler baz alınarak oluşturulan geri dönüşte yüzde 61.8 seviyesinin bulunduğu 107.450 önemli direnç noktalan olarak takip edilebilir. Son dönemdeki yükselişin eğiminin çok sert olması bazı endişeler doğursa da endekste düzeltme hareketinin teyidini verecek destek kırılmaları görmeden aşağı yönlü pozisyonların risk oluşturmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
Ocak ayı başında risk iştahının görece zayıf seyrini sürdürmesijeopolitik riskler ve ABD Başkanı Trump'ın atmış olduğu tvvette Türkiye'ye yönelik tehditkâr bir dil kullanması ile ABD-Türkiye ilişkilerine dair artan endişeler Türk Lirası’nı baskılayan gelişmeler oldu. Aynı zamanda TCMB'nin faiz indirimine gidebileceğine yönelik spekülatif beklentilerin de TL üzerinde baskı oluşturduğu görüldü. Tüm bu gelişmeler Türk Lirası'nı baskılarken dolar/TL'de 5.50'li seviyeler test edildi. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump arasındaki telefon görüşmesi ve devamında verilen mesajların ABD-Türkiye ilişkilerine dair endişeleri yatıştırması TL varlıklar özelindeki riskleri azaltan bir unsur oldu. 16 Ocak günü gerçekleşen TCMB ocak ayı PPK toplantısında faizlerde değişikliği gidilmemesi ve para politikasında sıkı duruşun korunacağı vurgusu TL'yi destekledi. Davos Zirvesi kapmasında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın maliye politikalarında sıkı duruşun korunacağına dair verdiği mesajlar, yılın ilk Enflasyon Raporu’nda para politikasında sıkı duruşun sürdürüleceğine dair yapılan güçlü vurgu ve Fed'in güvercin tavrını koruyarak faiz artırımlarında sabırlı bir yaklaşım izleyeceğini açıklamasına bağlı olarak Dolar/TL kuru 5.16'lı seviyeleri test etti. Dolar/TL kurunda 200 günlük üssel ortalamaların bulunduğu 5.19 seviyesinin altında kalınmaya devam edilmesi durumunda aşağıda en son 29 Kasım’da gördüğümüz 5.1330 seviyesi önemli bir destek seviyesi olarak ön plana çıkıyor. Bu seviyenin altında kur hareketlerinin aşağı yönlü hızlanabileceğim düşünüyoruz. Bu durumda 5.06 ve 4.98 yatay destek seviyelerini yakından izlemekte yarar var. Kurda hareketlerin 5.19 bölgesinin üzerinde kalması durumunda yukarıda 5.25-5.34 ve 5.42'li seviyeler gündeme gelebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder