28 Nisan 2019 Pazar

TL varlıklar gücünü korur mu?

BORSA İstanbul’un son yılların en sert yükseliş serilerinden birini gerçekleştirdiği ocak ayını geride bıraktık. Yükselişi başlatan ve devamında ana trendi belirleyen etken küresel ölçüde risk iştahındaki artış ve hisse senedi piyasalarına girişler iken, Borsa İstanbul’un bu süreçte emsallerinden pozitif ayrıştığını gördük. Bunda ise ana etkenlerden biri Borsa İstanbul’un emsallerine "kıyasla aşırı iskontolu diyebileceğimiz seviyelerde yer almaşıyken, sön alımlarda önemli direnç seviyelerinin geçilmesinin getirdiği teknik alımların da etkili olduğunu düşünüyoruz. Teknik alımların getirdiği coşku, küresel iyimserlikle desteklenemezse endekste kısa vadeli de olsa düzeltmeler görülebilir.


FED'DEN YUMUŞAMA ADIMLARI

Fed 30 Ocak Çarşamba günü sonlanan toplantısında piyasadaki beklentilerle uyumlu olarak politika faizinde değişikliğe gitmedi. Federal fonlama faizi 2.25-2.50 aralığında kaldı. Karar oy birliğiyle alındı. ABD Merkez Bankası bilanço daraltma miktarını aylık 50 milyar dolarda tuttu. Fed açıklamasından ek kademeli faiz artırımı ifadesi kaldırıldı. ABD Merkez Bankası ileri dönemdeki hareketlere ilişkin “sabırlı” olmayı taahhüt etti. Fed’in bilanço normalleştirmesinde ayarlamaya gitmeye hazırlandığı belirtildi. Karar metninden “risk dengesi” ibaresi kaldırıldı. Fed’e göre harcamalar güçlü artış kaydederek yatırımlar ılımlaştı. Açıklamada çekirdek ve manşet enflasyonun yüzde 2’ye 'yakın kaldığı belirtilirken anket bazlı enflasyon beklentilerinin çok az değiştiğinin altı çizildi. Karar sonrası düzenlenen basın konferansında Fed Başkanı Powell, “Ekonomiyi en iyi şekilde desteklemenin yolu faiz konusunda sabırlı olmak” açıklamasında bulundu. Çin ve Avrupa’da büyümenin yavaşladığını söyleyen Fed Başkanı, Fed politikalarının veriye bağlı olduğunun altını çizdi. Karar metninde ek kademeli faiz artırımı ifadesinin kaldırılması ile faiz artırımı konusunda veri odaklı ve sabırlı bir yaklaşım izleneceğinin vurgulanması Fed’in güvercin duruşunu koruduğunu gösterirken, Powell’m açıklamalarının da güvercin tonda gerçekleşmesi doları küresel piyasalarda baskıladı. Fed sonrasında hisse piyasalarında yukarı yönlü hareketler İzlense de özellikle gelişmekte olan ülke para birimlerindeki değer kazanımları dikkat çekti. Aralık ayı ve ocak ayı içerisinde Powell’ın söylemlerindeki güvercin tonun ocak ayı FOMC toplantısında da korunması gelişmekte olan ülke varlıklarını destekleyen bir unsur oldu. Yılın ilk yarısında Fed’in veri odaklı ve sabırlı duruşunu koruyacağını ve piyasa koşullarına bağlı olarak ilk faiz artırımını 2019 yılının ilk yarısında gerçekleştirebileceğini düşünüyoruz. Bu süreçte Fed’in ve Başkanı PovvelPm söylemleri yönlendirici olmaya devam edecektir. Bununla birlikte bilanço küçültme sürecinin piyasadaki beklentilerden daha erken bitirilmesi gelişen ülke varlıklarına olan ilgiyi artırabilecek yeni bir hikaye olacaktır.

TİCARET SAVAŞLARI NE OLACAK?

ABD ve Çin arasında ticaret anlaşmazlıklarına yönelik ABD’li yetkililer Çin’de bir araya gelmeden önce Amerika’dan Çin’in teknoloji şirketi Huawei’e yönelik hamle geldi. Şirket hakkında iki iddianame açıklayan ABD Adalet Bakanlığı Huawei’yi banka dolandırıcılığı ve Amerikan şirketine ait ticari sırları çalmakla ve İran’a yönelik yaptırımları delmekle suçladı. Bu suçlamalar ABD anayasasına göre en ağır suçlar arasında yer alıyor. Çin ile ABD arasındaki “ticaret savaşı” nedeniyle ilan edilen 90 günlük “ateşkes” sona yaklaşırken Trump, yeni ticaret anlaşması için Çin’e daha fazla zaman verebileceğini açıkladı ve söz konusu sürenin 1 Mart’a kadar olabileceğini belirtti. Şayet Trump, Çin ile yapacakları anlaşmadan tatmin olmazsa tarifeleri yukarı çekeceğini açıkladı. Çin, ABD ile ticaret görüşmelerde 5 milyon ton soya fasulyesi almak istediğini bildirdi. Çin ABD’den önemli ölçüde enerji ve tarım ürünü almayı taahhüt etse de Trump, anlaşmanın sağlanabilmesi için Çin’in, piyasalarını finansal servislere, üreticilere, çiftçilere ve diğer Amerikan şirketlerine açması gerektiğini, aksi halde anlaşmanın “kabul edilemez” olacağını ifade etti. Trump, nihai çözüm için Çin Devlet Başkanı ile görüşmesi gerektiğini ifade etti. İki liderin şubat ayı içerisinde görüşmesi yönünde beklenti mevcut.

15 ŞUBAT S&P DEĞERLENDİRMESİ

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P 2019 yılının ilk Türkiye değerlendirmesini 15 Şubat Cuma günü yapacak. Hatırlanacağı üzere S&P Ağustos ayında yaptığı değerlendirmede Türkiye’nin yabancı para cinsinden kredi notunu “BB-“’den “B+”ya indirmiş ve görünümü “durağan” olarak belirlemişti. Kredi kuruluşu ayrıca 3 Aralık tarihinde bankacılık sektörünün görünümüne ilişkin bir rapor ile sektörün güçlü ve zayıf yönlerini başlıklar altında toplamıştı. Türkiye’ye yönelik en kötü notu kullanan derecelendirme kuruluşu olan S&P’nin Türkiye notunun görünümü durağan olsa da verdiği not yatırım yapılabilir seviyenin dört kademe altında bulunuyor. Son aylarda enflasyonda sağlanan düşüş, faizlerde ve kurlarda görülen dengelenme ve makro verilerdeki kırılganlıkların azalması, not konusunda daha kötüsünün yaşanma riskini ortadan kaldırırken, pozitif sürpriz ve yorumları daha olası kılıyor. S&P Türkiye ekonomisine dair ikinci değerlendirmesini ise 2 Ağustos tarihinde açıklayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder