29 Kasım 2020 Pazar

TÜRKİYE’NİN ihracatı Ekim’de pandemi öncesi seviyelerini de aşarak yeni rekorlara imza attı.

Salgının uluslararası ticarette yarattığı daralmayla 2020 Nisan’da 8.97 milyar dolar olan Türkiye’nin ihracatı, Haziran’da başlayan olumlu trendin hızlanarak devam etmesiyle Ekim’de 17 milyar 333 milyon dolara ulaştı. Böylece Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ihracat rekoru kırıldı. İhracatçıların 208 farklı ihracat pazarına ulaşmayı başardığı, bin 742 firmanın ihracatçı olduğu Ekim’de, 2020’nin en yüksek ihracat rakamı yakalandı. Yüksek seyreden talep ve altın ithalatında artışın etkisiyle Ekim’de ithalat, ihracattan daha hızlı büyüdü. Ticaret Bakanlığı’nın genel ticaret sistemi verilerine göre, Ekim’de ithalat yüzde 8.5 artarak 19 milyar 729 milyon dolar oldu. Dış ticaret açığı yüzde 35.7 artışla 2 milyar 396 milyon dolar olurken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 87.9 düzeyinde gerçekleşti. Böylece Ekim ayı, 2020’de ihracatın ithalatı karşılama oranının en yüksek olduğu ay olarak da kayıtlara geçti. Altın ithalatı hariç tutulduğunda, Ekim ithalatının geçen yılın aynı ayma göre yüzde 5.7 arttığı görüldü. Altın dış ticareti hariç tutulduğunda Ekim’de ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 95.3’e çıktı.

10 AYDA 135.7 MİLYAR DOLAR

2020’nin 10 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre Türkiye’nin ihracatı yüzde 9.1 azalarak 135.7 milyar dolar, ithalatı yüzde 2.24 artarak 175.9 milyar dolar, dış ticaret açığı da yüzde 76.1 artarak 40.3 milyar dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 9.6 uan azalışla yüzde 77.1 düzeyinde gerçekleşti. Ocak-Ekim dönelinde altın hariç tutulduğunda ithalatın yüzde 5.1 düşerek 155.4 lilyar dolar olarak gerçekleştiği, ihracatın ithalatı karşılama oranın ise yüzde 85.7 olduğu gözlemlendi.

Dış ticaret verilerini Ankara’da düzenlediği basın toplantısıyla açıklayan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, salgın koşullarına rağmen 17.3 milyar dolarlık ihracatın reel sektörün direncini ve gücünü ortaya koyduğunu, bunun Türkiye ekonomisinin temellerinin ne kadar sağlam olduğunun göstergesi olduğunu kaydetti. Üçüncü çeyrekte, ikinci çeyreğe göre bir toparlanma süreciyle beraber ihracatta yüzde 34 artış gerçekleştiğine dikkat çeken Bakan Pekcan, Ekim’de yakalanan bu trendin de ihracat artışının devam edeceğinin bir teyidi anlamında olduğunu bildirdi.

OTOMOTİV LİDERLİĞİNİ KORUDU

TİM verilerine göre Ekim’de otomotiv sektörü 2.9 milyar dolar ihracatla liderliğini korudu. 1.86 milyar dolar ihracatla hazır giyim ve konfeksiyon sektörü ikinci, 1 milyar 725 milyon dolar ihracatla kimyevi maddeler sektörü üçüncü oldu. Geçtiğimiz yılın aynı ayma göre otomotiv sektöründe 103 milyon dolarlık, hazır giyimde 305 milyon dolarlık artış yaşandı. Türkiye’nin Ekim’de en fazla ihracat yaptığı ülkeler sırasıyla 1.6 milyar dolarla Almanya, 1.5 milyar dolarla İngiltere, 966 milyon dolarla Irak olurken, ithalatta ise ilk üç sırayı 2.3 milyar dolarla Almanya, 1.9 milyar dolarla Çin, 1.3 milyar dolarla Rusya aldı.

İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer, Ekim’de ithalatta da yaşanan yüzde 8.54’lük artışta 2 milyar dolarlık altın ithalatının ciddi payı olduğunu vurgulayarak, “İhracattaki yüzde 5.6’lık artış olumlu. Ekim’de ihracatın ilerisi için umut vaat ettiğini söyleyebiliriz. Pandeminin ikinci dalgasını sert bir şekilde yaşayan Avrupa’nın genel ekonomik durumu ilerleyen aylarda göstereceğimiz ihracat performansında etkili olacak” dedi.

TÜFE AYLIK YÜZDE 2.13 ARTTI

Türkiye istatistik Kurumu (TÜIK) verilerine göre tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Ekim’de bir önceki aya göre yüzde 2.13 artarken, yıllık enflasyon bir önceki aya göre 0.14 puan artışla yüzde 11.89 oldu. Ekim’de yıllık enflasyon gıda ve temel mal gruplarında artarken, enerji grubunda geriledi, hizmet grubunda ise yataya yakın seyretti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) aylık fiyat gelişmeleri raporuna göre gıda enflasyonundaki artışta hem işlenmemiş hem de işlenmiş gıda etkili oldu. Gıda ve alkolsüz içecekler yıllık enflasyonu Ekim’de 1.56 puan artarak yüzde 16.51’e yükseldi. Ekim’de temel mallardaki yükselişte dayanıklı tüketim malları ana belirleyici oldu. Enerji fiyatları Ekim’de yüzde 2.09 arttı. Bu gelişmede yüzde 5.76 artan elektrik fiyatları öne çıktı, katı yakıt ve akaryakıt fiyatları ise sırasıyla yüzde 2.56 ve 1.30 oranında yükseldi. Enerji yıllık enflasyonundaki düşüşte elektrik fiyatları kaynaklı baz etkisi öne çıktı. B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 0.43 ve 0.16 puan artarak yüzde 12 ve yüzde 11.48 oldu. Ekim’de, TÜFE üzerinde üretici fiyatları kaynaklı baskılar güçlenerek devam etti.

YENİDEN DEĞERLEME ORANI YÜZDE 9.11

Yurt içi üretici fiyat endeksi (YÎ-UFE) 2020 yılı Ekim’de bir önceki aya göre yüzde 3.55 artarken, yıllık enflasyon bir önceki aya göre 3.87 puan artarak yüzde 18.20 oldu. 12 aylık ortalamalara göre YÎ-ÜFE yüzde 9.11 oranında arttı. Böylece her yıl Ekim’de açıklanan Yİ-ÜFE 12 aylık ortalama değerine göre belirlenen yeniden değerleme oranı da belli oldu, önümüzdeki günlerde yüzde 9.11’in Hazine ve Maliye Bakanlığı tebliğiyle yeniden değerleme oranı olarak ilan edilmesiyle 1 Ocak 2021 itibarıyla vergi harç ve cezalara yüzde 9.11 zam gelecek. Ancak yeniden değerleme oranında Cumhurbaşkanının değişikliğe gitme yetkisi bulunuyor.

Kırıkkale Üniversitesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Öz-türkler, Ekim ayı TÜFE’nin gerisindeki temel dinamiğin üretim maliyetlerinde büyük ölçüde TL’nin büyük oranlı değer kaybı sonucu ortaya çıkan artış olduğunu kaydetti. Ara malları maliyetlerinin yüzde 23.4, sermaye malları maliyetinin ise yüzde 24.4 arttığını vurgulayan Öztürkler, “Üretici enflasyonu ile tüketici enflasyonu arasındaki farkın Eylül’deki 2.58 puandan Ekim’de 6.3l’e yükselmesi, önümüzdeki aylarda enflasyon üzerinde maliyet temelli artış baskısının artacağı anlamına geliyor” dedi.

İSO İMALAT PMI 53.9 OLDU


Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi performansında referans kabul edilen İstanbul Sanayi Odası (ISO) Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) Ekim’de bir önceki aya göre 1.1 puan artarak 53.9 oldu. Eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar sektörde iyileşmeye işaret ediyor. Nisan’da Covid-19 salgını kaynaklı ekonomide durgunluk etkisiyle yaşanan daralmanın ardından Haziran itibarıyla büyüme pozisyonuna geçen Türk imalat sektörü, son beş aydır büyüme performansı gösterdi. Anket sonuçlarına göre Ekim’de yeni siparişlerde artış trendi beş ayı geride bırakırken, imalatçılar müşteri talebinin iyileşmeyi devam ettirdiğini belirtti. Yeni ihracat siparişlerinde de artış kaydedildi. Böylece firmalar üretim hacimlerini Ekim’de de yükseltti ve büyüme Eylül’e göre hız kazandı. Anket kapsamında takip edilen 10 sektörde en güçlü büyüme ana metal sanayi ile kimyasal, plastik ve kauçuk sektörlerinde görüldü. Gıda ürünleri, giyim ve deri ürünlerinde faaliyet koşulları zayıfladı.

Prof. Dr. Harun öztürkler, ISO imalat sanayi PMI değerinin gıda ve alkolsüz içecekler, giyim ve ayakkabı dışındaki sektörlerde istihdam artışının eşlik ettiği üretim artışına işaret ettiğini vurgulayarak. “Ayrıca yurtiçi ve yurtdışı siparişler, talepte toparlanma görülüyor. Sanayi üretimi GSYH’da yılın tamamında beklenenden daha iyi bir sonuç elde etmemizi sağlayabilir. Ancak hem girdi hem nihai ürün fiyatlarındaki artış enflasyon ve talepte olumsuz gelişmelere neden olabilir. AB ülkelerinde ekonomilerin kapanmasına ilişkin yeni önlemlerle Türkiye’deki olası önlemler de talep ve üretim artışını öteleme riski taşıyor” dedi.

Berat ALBAYRAK / Hazine ve Maliye Bakanı
"V tipi toparlanma son çeyrekte de devam edecek"

Daha fazla üretim ve istihdam, daha fazla ihracat hedefiyle çıktığımız ekonomik dönüşüm yolculuğunda emin adımlarla ilerliyoruz. İSO Türkiye İmalat PMI Ekim'de 53.9 oldu. PMI endeksi verilerine göre, imalat sanayinde üretim ve yeni siparişler beş aydır artıyor ve bu artış Ekim'de yeni ihracat siparişlerinin de katkısıyla daha da hız kazandı. Veriler yılın üçüncü çeyreğinde başlayan V tipi toparlanmanın yılın son çeyreğinde de devam ettiğine işaret ediyor. Firmalar üretimi desteklemek için istihdamı artırıyor. İstihdam ile gelen üretim artışı, sanayideki büyümenin sürdürülebilir ve kalıcı olduğuna işaret ediyor. İhracatta büyüme sürüyor. Yeni Ekonomi Programı hedeflerimiz kapsamında ihracatın her geçen gün güç kazanarak yeni rekorlar kırdığı ve cari dengenin sağlandığı bir döneme giriyoruz. Otomobil ve hafif ticari araç satışlarında yerli araçların payı 20 yıl sonra ilk defa Eylül'de yüzde 50'yi aştı. Rekabetçi kur seviyesinin de sağladığı destekle yılın geri kalanında yerli otomobil satışlarının toplam satışlar içindeki payında yeni rekorların kırılması bekleniyor. Covid-19 öncesi, bu yılın Şubat ayında TÜFE yüzde 12.37 seviyesinde idi. Pandemi etkisiyle oluşan maliyet baskısına rağmen, enflasyon hala bu seviyenin altında seyrediyor. 2021 hedefimiz enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek.

Prof. Dr. Harun ÖZTÜRKLER / Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Avrupa ülkelerinin yeniden kapanması etkili olur" 

AB ekonomisinde üçüncü çeyrekte ikinci çeyreğe göre reel GSYH'nın yüzde 12.1 büyümesi, ihracata yansıyarak Ekim'de yüzde 5.6 artmasında önemli etki yaptı. Ancak Türkiye'de de istihdamdaki artış eğilimiyle ortaya çıkan sanayi üretiminde toparlanma, ithalatı yüzde 8.5 artırarak dış ticaret açığını büyüttü. AB ülkelerinde Covid-19 vakalarında yüksek oranlı artışın ekonomilerin kapanmasına ilişkin yeni önlemleri gündeme getirmesi, yatırımlardaki zayıflık, tüketici fiyatlarının düşmesi, hanehalkı kredi değerliliğindeki azalma ve bunun geri dönmeyen kredileri hızla artıracağı endişesi ve bütün bunların sonucunda bankaların kredi vermekte isteksiz davranması dördüncü çeyrekle ilgili olumsuz bekleyişlere neden oluyor. Toparlanmanın daha da uzayacağına işaret ediyor. Bu durum önümüzdeki aylarda Türkiye'nin ihracatı önünde bir engel olacak.

Doç. Dr. Mevlüt TATLIYER / İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Yeni yılda enflasyon düşüş trendinde olacak"

Pandemi yaşanmasaydı bu yıl enflasyonun yüzde 8'lere indiğini görecektik. Enerji fiyatlarındaki gerileme ve talepte yaşanan durgunluk enflasyonu aşağı çekme eğiliminde. Tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar ve aksamalar nedeniyle birim maliyetlerde yaşanan artış, bazı sektörlerde talep düzeyinde yaşanan artış nedeniyle gerçekleştirilen fiyat artışları ve talep düzeyinde ciddi gerileme yaşanan bazı sektörlerde birim maliyetlerin artmasıyla yapılan zamlar da enflasyonu yukarı çekme eğiliminde. Dolar kurunda yaşanan artış da enflasyonu besliyor. Bu faktörlerin etkisiyle enflasyon son aylarda yüzde 12 düzeyinde 'takılı' kaldı. Kasım ve Aralık'ta 1-2 puan daha yükselerek zirveyi görebilir. Fakat yeni yılda herhangi bir dışsal şokun yaşanmaması durumunda pandeminin zayıflamasına bağlı olarak enflasyonun genel olarak bir düşüş trendi içinde olacağını söyleyebiliriz. Halihazırda TCMB'nin uyguladığı para politikasının sıkılık düzeyi yeterli. Pandemi içerisinde yatırımcıların risk iştahları çok düşük. Şu halde gerçekleştirilecek ekstra bir sıkılaşma faydadan çok daha fazla zarar getirebilir.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder