BORSA İstanbul'da şirketlerin değerlemesi oldukça ucuz ve cazip seviyelerde. Yılsonu bilançolarının da genel olarak beklentilere paralel olarak geldiği görülüyor. Öte yandan Merkez Bankası’mn sıkı para politikası duruşunun yılın ilk yarısına kadar devam edecek olması ve likidite adımlarında munzam oranlarında indirimle başlayıp olası adımların atılacak olmasına paralel iyimserliğin de ön planda olduğu dikkat çekiyor. Ancak 31 Mart’ta yapılacak seçimlere yönelik beklentiler de yakından takip ediliyor. Uzmanlar seçim öncesi özellikle banka, telekomünikasyon, savunma, pet-rokimya, gıda, perakende, ulaştırma, metal ana sanayi, holding .;ve cam sektörü hisselerinin daha pozitif ayrışacağını düşünüyor. Seçim dönemine kadar olumlu senaryoda endeks fiyatlamalarında yükseliş potansiyelinin gündeme gelmesi ile 106-108 bin direnç bölgesine doğru hareketlerin hız kazanabileceğini öngören analistler, olumsuz bir senaryoda ise endeksin 95.000-90.000 bölgesine doğru geri çekilmesinden endişe ediyor. Seçim öncesi pozisyon alacak yatırımcıların öncelikle uzun vadeli düşünmelerini ve profesyonel destek almalarını öneren uzmanlar, orta ve uzun vade için seçim öncesi takip edilerek portföylere dahil edilebilecek 37 hisseye dikkat çekiyor.
"106 BİN 500 KALICI OLARAK AŞILMALI"
GCM Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, endeksin genel olarak 101 bin-103 bin bandında dengelendiğini, yeni yukarı hareket için 106 bin 500 direnç seviyesinin kalıcı olarak aşılması gerektiğini düşünüyor. Merkez Bankası’nın sıkı para politikası duruşunun yılın ilk yarısına kadar devam edecek olması ve likidite adımlarında munzam oranlarında indirimle başlayıp olası adımların atılacak olmasıyla iyimserliğin ön planda bulunduğunu hatırlatıyor. Erkan, fiyatlamaları ve değerlemeleri etkileyebilecek negatif gelişmelerin olmadığı bir ortamda, Borsa İstanbul’da uzun dönemde ucuzluk hikayesinin potansiyel yaratabileceğini düşünüyor. Öte yandan 2019 ikinci yarısında, enflasyonda ve faizlerde gerileme, Fed’in politikasının netleşmesi, seçim sonrası ekonomi politikalarına ağırlık verilmesi, siyasi ve jeopolitik düzlemde aktif olay riskinin olmaması gibi etkenleri de Borsa İstanbul açısından pozitif bir gelişme olarak değerlendirilebileceğini söylüyor.
"UZUN DÖNEMLİ STRATEJİ OLUŞTURULMALI"
Seçime kadar yatırımcıların, ucuzluk hikayesini uzun dönemli strateji oluşturarak değerlendirmesinin daha sağlıklı olabileceğini belirten ErkSn yatırımcılara şu önerilerde bulunuyor: r “Öncelikle derinlikli hisseler tercih edilmeli. Bu kapsamda yılsonu karlarının belli olması itibariyle güçlü temettü verme beklentisi oluşabilecek hisseler değerlendirilebilir. Uzun vadede ise büyüme beklentilerini ve karlılıklarını koruyan, sürdürülebilir mali yapısı olan şirketler portföylere dahil edilebilir. Ayrıca ihracat ile döviz girdisi sağlayan, döviz pozisyonu itibariyle riski düşük iç ekonomiye göbekten bağlı olmayan sektör ve şirketler belirlenebilir. Ama en önemlisi riski dağıtarak, farklı tipte hisse senetleri ve varlık sınıflarından sepet oluşturulmalı.”
Erkan, Borsa İstanbul’da uzun vadeye yayılacak yukarı hareketler için 106 bin seviyelerini kritik direnç olarak görüyor. Bu marjın dışında fiyatlama için ilave katalist veya olay riskinin gerekli olduğunu düşünüyor. Olası bir yükselişte başı yine bankaların çekebileceğini öngören Erkan, şubat ayı enflasyonunun, özellikle gıda enflasyonunun bazı sektörler için önemli olacağını belirtiyor. Seçim öncesi enflasyona dair düşüş beklentilerinin ağırlık kazanması ve Merkez Bankası’nın TL maliyetlerini düşürücü, kredi mekanizmasını rahatlatıcı likidite hamlelerinin devamını getirmesinin bankalar tarafında pozitif yansıma bulabileceğini düşünüyor. Koruma amaçlı olarak da, net borçluluğu düşük veya olmayan, döviz pozisyonu anlamında sağlıklı cam sektörüne olumlu yaklaşıyor. Kurda görülebilecek olası yükselişlerin bu sektör şirketlerinde.pozitif yansıma bulabileceğini dile getirerek telekomünikasyon sektörüne de artan abone sayısı, mobil data kullanımı ve tarife gelirleri çerçevesinde pozitif bakıyor. Erkan, devam eden yerli ve millileşme çalışmaları nedeni ile savunma sanayiine, petrol fiyatındaki düşüşün stok zararına yol açmasını olumsuz bir gelişme olarak görse bile operasyonel anlamda petrokimya sektörüne dc olumlu yaklaşıyor.
Bu kapsamda da Tüpraş, Turkcell, Ereğli, Koç Holding, Türk Hava Yollan, Sabancı Holding, Aselsan, Şişecam, Tekfen Holding, Petkim, TAV Havalimanları, Arçelik, Yapı Kredi, Emlak GYO ve Türk Telekom hisselerinin orta ve uzun vade için seçim öncesi takip edilerek portföylere dahil edilebileceğini söylüyor.
"115-120 BİN BANDINDA KONSOLİDE OLABİLİR"
Yılbaşından beri devam eden gelişmekte olan ülkelere fon akışlarının devamını öngören Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Muammer Demir ise, bu kapsamda bazı gelişmekte olan ülkelerde yaşanan siyasi ve politik risklerin ön plana çıkması halinde getiri arayışının son zamanlarda pozitif ivmesine devam eden Borsa İstanbul’daki yükselişi desteklemeyi sürdüreceğini düşünüyoruz. Kısa vadede yurtiçinde atılan adım ve teşviklerin dc yabancı yatırımcı ilgisi ile birlikte endeks açısından kısa vadede pozitif trendin devamında etkili olmasını bekliyor.
Yurtiçinde, seçim döneminin sona ermesi sonrasında borsa tarafında genel beklentisinin pozitif olduğunu belirten Demir, “2019 sonu itibarıyla endeksin 115-120 bin aralığında konsolide olabileceğini düşünüyoruz. Olumlu senaryoda, küresel şartların gelişmekte olan ülkelere fon akışını desteklemeye devam edeceği, Fed’in ve ECB’nin 2019’da faiz artırımına gitme ihtimalini bir sonraki seneye öteleyeceği, Fed’in bilanço normalleşme sürecine ara verebileceği beklentisi, ABD ile Çin arasında ticaret müzakerelerinde uzlaşı sağlanabileceği gibi bazı küresel ana başlıklar önemli. Ayrıca yurtiçinde makroekonomik verilerde özellikle, yılın ikinci çeyreğinden itibaren normalleşme sürecinin devam etmesi ve atılan adım ve teşviklerin sürmesi de endeks tarafında yılsonu beklentimizi destekleyebileceğini öngörüyoruz” diyor.
"SEÇİM ÖNCESİ, SEÇİM SONRASI"
Seçim öncesi dönemlerde, yatırımcıların özellikle hem seçim dönemi. hem de seçim sonrası olmak üzere iki ayrı senaryo oluşturmasını da öneren Demir, yatırımcıların destek-direnç seviyelerini dikkatle takip etmesini ve mutlaka zarar durdur noktasını belirlemesi gerektiğini düşünüyor. Bu noktada hikayesi ve derinliği olan, ihracat ağırlıklı çalışan, likiditesi yüksek, geleceğe yönelik yatırımları ve projeksiyonları geçmiş dönemler ile tutarlı pay senetlerinin takip edilebileceğini söylüyor. Şirketlerin açıklanan 2018 yılı finansal tablolarının yakından incelenerek, döviz pozisyonu, temettü verimliliği, sektöründe ki konumu yurtiçi/yurtdışı rekabet gücü, finansal rasyoları ile yurtdışı satışlarının toplam satışlara oranının da takip edilmesini öneriyor. En önemlisi de profesyonel destek amacıyla herhangi bir aracı kurumdan ilgilenilen hisse senediyle ilgili olarak bilgi alınmasının faydalı olacağına dikkat çekiyor.
"106-108 SEVİYELERİ HIZ KAZANABİLİR"
Seçim dönemine kadar olumlu senaryoda endeks fiyatla malarında yükseliş potansiyelinin gündeme gelmesi ile 106-108 bin direnç bölgesine doğru hareketlerin hız kazanabileceğini söyleyen Demir, olumsuz bir senaryoda ise endeksin 95.000-90.000 bölgesine doğru geri çekilmesinden endişe ediyor. Demir, seçim öncesinde borsada özellikle gıda, perakende, ulaştırma, bankacılık, metal ana sanayi, holding ve cam sektörlerinin diğer sektörlere göre daha pozitif ayrışacağını düşünüyor. Yine bu dönemde artan belirsizlikle birlikte volatilitenin artmasının bekleneceğini bu kapsamda da işlem hacmi yüksek, derinliği ve likiditesi olan, yer aldığı sektörde öncü konumda yer alan şirket pay senetlerinin daha ön plana çıkabileceğini belirtiyor.
Demir, Trakya Cam, Anadolu Cam, Vakıf-bank, Garanti Bankası, TAV Havalimanları, Pe-gasus, Ford Otosan, Şok Mağazaları, BIM, Pet-kim, Ereğli, Kardemir, Sabancı Holding, Tüpraş, Soda Sanayi ve Sasa hisselerinin orta ve uzun vade için seçim öncesi takip edilerek portföylere dahil edilebileceğini söylüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder