İş dünyası ABD ile yaşanan vize krizinin bir an önce çözülmesini bekliyor. Diyalog çağrısında bulunan iş insanları diplomasiye şans tanınmasını istiyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin tarihsel olduğu vurgusu dikkat çekiyor...
TÜRKİYE ile ABD arasında vize işlemlerinin askıya alınması, iki ülke arasındaki yaklaşık 17.5 milyar dolarlık dış ticaret hacmine sahip köklü ekonomik ilişkilere nasıl yansıyacağı sorusunu gündeme taşıdı. Askeri alan hariç bugüne kadar ABD orijinli firmaların Türkiye’de yaptığı 58 milyar dolarlık yatırımın bu süreçten nasıl etkileneceği, yeni yatırımların yapılıp yapılmayacağı konuşulmaya başlandı. “Vize krizi ne zaman biter? Vizelerin askıya alınması süreci daha büyük bir krize dönüşür mü?” soruları halen soruluyor. Böylesi bir dönemde NATO’nun iki güçlü üyesi ABD ve Türkiye ilişkilerini masaya yatırdık.
DİYALOG ÇAĞRISI
Türkiye ile ABD arasında vize işlemlerinin askıya alınmasının iki ülke arasındaki ilişkilere zarar vermesinden endişe eden ve sorunun bir an önce çözülmesini isteyen iş dünyası, diyalog çağrısında bulundu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, NATO üyesi iki ülkenin ilişkilerinin güçlü olduğuna dikkat çekerek sorunun diplomatik süreçlerle kısa sürede çözüleceğine inandıklarını açıkladı.
NATO müttefikliği çerçevesinde bölgesel ve küresel istikrar açısından iki ülke ilişkilerinin belirleyici olduğunu vurgulayan TÜSİAD ise açıklamasında, “Bu krizin ikili ilişkilerin temellerini sarsmadan, karşılıklı güven ve yapıcı diyalog eşliğinde hafifletilmesi, akabinde de yaşanan anlaşmazlıkların hızlı bir şekilde çözülmesi öncelikli beklentimizdir ifadelerini kullandı.
“Diplomasiye şans tanımalıyız” diyen Türk Girişim ve Iş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu ise, stratejik, siyasi ve ekonomik ilişkilerin zarar göreceği uyarısında bulunarak, iş dünyası olarak bu sürecin iki ülke hükümeti arasında sağduyu ile sağlanacak uzlaşı ile bir an önce normale dönmesini beklediklerini dile getirdi.
Uluslararası Y atırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem, Türkiye ile ABD arasındaki siyasi sorunların diplomasi yoluyla çözülmesi ve ikili ilişkilerin kısa süre içinde normale dönmesi beklentisinde olduklarını vurgulayarak, “İki müttefik ülkenin bu sorunları aşabileceğine inanıyoruz” dedi.
Uluslararası Para Fonu (IMF)-Dünya Bankası yıllık toplantıları için ABD’de bulunan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in vize krizine ilişkin açıklamaları da iş dünyasının çağrısına benzer mesajlar içeriyor. Türkiye ile ABD arasında yaşanan vize krizinin geçici olduğunu belirten Şimşek, iki ülke arasındaki ortaklığın güçlü olduğunu vurgulayarak çözümün diyalog olduğunun altım çizdi.
ABD ile Türkiye’nin vizeleri askıya alması kararında ikinci haftaya girildi. Bir yanda kapı arkası diplomasisinin işletildiği şu günlerde, diğer yandan iki ülke sorunlarım ve taleplerini masaya yatıracak. Bu hafta ABD’den Türkiye’ye bir heyet geleceği açıklanırken, Adalet Bakanı Ab-dülhamit Gül yaptığı bir açıklamada “Bizim de talep ettiğimiz iadeler var” diye hatırlattı.
BÜYÜK KRİZE DÖNÜŞÜR MÜ?
Vize krizi ikinci haftasına girerken kamuoyunda merak edilen sorulardan biri “Vize krizi ne zaman çözü lür, vizelerin askıya alınması süreci daha büyük bir krize dönüşür mü?” oldu. Para Dergisi’ne açıklamalarda bulunan SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü, Sakarya Üniversitesi Uluslararası ilişkiler Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, kapı arkası diplomasisi ile yürütülen sürecin daha büyük bir krizi önleyeceğini ifade etti. “Taraflar bu krizin daha da büyümesini istemiyor” diyen Yeşiltaş şunları kaydetti:
“ABD’nin krizin çözümü için teklifini ilettiğini biliyoruz. Özellikle ABD tarafına suçlanan kişiyle ilgili delillerin sunulması ve ABD’nin ikna olması halinde bu krizin aşılacağını umuyorum. İkinci konu ise Türk tarafının Cumhurbaşkanı nezdinde açıklamaları sert olsa da ABD tarafı buna mukabil açıklamalarda bulunmuyor. Krizi derinleştirmekten yana değiller gibi duruyor.”
"İLİŞKİLER CİDDİ BİR TESTTEN GEÇİYOR"
“Vize krizi aşılırsa uzun süredir gerilen ABD Türkiye ilişkilerinde tansiyon düşer mi?” sorusuna da yanıt veren Yeşiltaş, Türk Amerikan ilişkilerinin ciddi bir krizden geçtiğine dikkat çekti. Vize krizi aşılsa bile boyutunun ve krizi ihtiva eden sebeplerin çok geniş olması nedeniyle sorunların hemen çözülecekmiş gibi durmadığını ifade eden Yeşiltaş, iki ülke arasındaki birinci meselenin FETÖ olduğunu söyledi. Burada sadece Fethullah Gülen’in iadesinin değil, ABD’nin 15 Temmuz’la olağan ilgisinin bulunduğu şüphesinin olmasının sıkıntı yarattığını kaydeden Yeşiltaş, ikinci konunun PYD-PKK meselesi olduğuna işaret etti. Yeşiltaş, “ABD, Suriye’de PKK meselesi ile ilgili Türkiye’nin taleplerini yerine getirmiş gözükmüyor. Bu Türkiye’yi ciddi manada rahatsız ediyor. Bu krizi başka bir boyuta taşıyor” dedi.
Yeşiltaş iki ülke ilişkilerini ciddi bir krizden geçiren üçüncü başlığı ise “ABD’nin bir geçiş döneminde olması” olduğunu vurguladı. Obama döneminde Türk-Amerikan ilişkilerini şekillendiren ekibin hala etkin pozisyonlarda olduğunu, ABD’nin deniz aşırı misyonlarında etkili olduğunu gördüklerini söyleyen Yeşiltaş şunları kaydetti:
“Bu da Obama dönemi politikasının devamı anlamına geliyor. Dolayısıyla Trump yönetiminin Türk-Amerikan ilişkilerinde ipleri elinde tutmadığını görüyoruz. Bu ister istemez, ABD yönetiminin değil de, bazı kişilerin ve kuramların Türkiye politikasına dönüşüyor. Ben bu anlamda Türk Amerikan ilişkilerinin karşı tarafta sahibi olmadığını düşünüyorum. Bu ciddi bir risk. Dördüncü bir boyut ise özellikle Türkiye’nin Rusya ile ilişkileri. Bu durum ABD’de bir rahatsızlık uyandırıyor. Bunun siyasi ve askeri ayağı var. Suriye krizinde ortak hareket ve S-400 savunma sistemlerinin Ruslardan alınması. Bu dört meseleyi alt alta koyduğumuzda önümüzdeki dönemde farklı krizlerin ortaya çıkma riski yüksek.”
"GEÇİŞTİRMEYE ÇALIŞACAKLAR"
Yeşiltaş, “Türkiye ve ABD arasındaki ilişkiler kopma noktasına gelir mi? Askeri boyutta Türkiye NATO ilişkileri sıkıntıya düşer mi?” sorularına “Bu çok kolay olmaz” şeklinde yanıt verdi. Vize krizinde Pentagon’un yaptığı açıklamanın işaretler verdiğini söyleyen Yeşiltaş, “Bu durum askeri operasyonları ve işbirliklerini etkilemez” ifadesinin önemli olduğunu vurguladı. Tarafların feda edeceği şeylerin çok fazla olduğunu dile getiren Yeşiltaş, “Bu krizleri geçiştirmeye çalışacaklardır. Benim endişem bu krizlerin birleşerek büyük bir kartopuna dönüşebilme ihtimali. Özellikle de Türk-Amerikan ilişkilerinin ABD tarafında sahipsiz olması sıkıntıyı ve riski artırıyor” dedi.
Yatırımlar etkilenir mi sorusuna, Almanya ile en büyük sıkıntı yaşandığı dönemde Siemens’in Türkiye’de 1 milyar dolar enerji yatırımı kararı aldığını hatırlatarak yanıt veren Yeşiltaş, “Şirketler devletlerden çok daha rasyoneller. Türk-Amerikan ilişkilerinin ekonomi boyutunun çok fazla etkilenmeyeceğini düşünüyorum. En azından şu anda değil. O korktuğumuz büyük kartopu olur, ambargo gündeme gelirse o zaman durum farklılaşır” diye konuştu.
"İŞ DÜNYASINI ETKİLEMEZ"
Amerikan-Türk İş Geliştirme Konseyi Başkanı Uğur Terzioğlu ise, Türkiye ve ABD’nin karşılıklı olarak vize işlemlerinin askıya almasının iş dünyası faaliyetlerini etkilemeyeceğim söyledi. ABD ile iş yapan Türk vatandaşlarının ve zaten Türkiye ile iş yapan ABD vatandaşlarının uzun vadeli vizeleri olduğunu belirten Terzioğlu, “Aile içindeki bu anlaşmazlık da uzun sürmez. Bu hafta ABD’den heyet gelecek. Vizelerin askıya alınması olayı gerçek bir krize dönüşmeden çözülür” dedi.
Bugüne kadar Amerikalıların Türkiye’de yaptığı yatırımların askeri alan hariç 58 milyar dolara ulaştığını belirten Terzioğlu, Türklerin ABD’deki yatırımlarının ise 20 milyar dolar olduğunu kaydetti. ABD’de en büyük vergiyi ödeyen şirketler arasında iki Türk şirketinin de bulunduğunu ifade eden Terzioğlu, “Bu kriz devam etmez. ABD’de her yıl düzenlenen IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları için Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve beraberindeki heyet ABD’ye gitti. ABD Savunma Bakam James Mattis, vize krizi nedeniyle yaşanan diplomatik sorunların Türkiye ile askeri ilişkileri etkilemediğini söyledi. Askeri anlamda birlikte iyi çalışmalar yürütüldüğünü, yapılan çalışmalardan memnun olduklarını ifade etti. Amerika ile Türkiye’nin arasının açılması hiç kimsenin işine gelmez. Türkiye daha sert davranıp, İncirlik’i kapatabilir. ABD’ye bunun faturası ağır olabilir. Ortadoğu’da hakimiyetini kaybeder” diye konuştu.
DIŞ TİCARET 17.5 MİLYAR DOLAR
ABD ile başlayan vize krizinin ardından gündeme gelen sorulardan biri de ticari ilişkilerin ne olacağı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2016’da Türkiye’nin ABD’ye ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 4 artışla 6 milyar 623 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, ithalatı yüzde 2.5 azalışla 10 milyar 868 milyon dolar oldu. Böylece iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 1.1 azalışla 16 milyar 842 milyon dolara geriledi. 2016 yılında ABD en çok ihracat yapılan beşinci ülke olurken, ithalatta dördüncü sırada yer aldı.
2017’nin ilk sekiz ayında geçen yılın aynı dönemine göre Türkiye’nin ABD’ye ihracatı yüzde 34 artışla 5.8 milyar dolar, ithalatı yüzde 0.1 gerilemeyle 7.95 milyar dolar olarak belirlendi. Dış ticaret hacmi ise 13.7 milyar dolara ulaştı.
"RASYONEL OLALIM"
İki ülke arasındaki krizin sağduyu ile aşılmasını isteyen ve bekleyen iş dünyası, 17.5 milyar dolara ulaşan dış ticaretin riske atılmaması gerektiği görüşünde. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, yaptığı açıklamada, Türkiye ile ABD arasındaki vize krizinin ekonomiye yansımaları olacağı uyarısında bulunarak, yaklaşık 18.5 trilyon dolarlık büyüklüğüyle ABD ekonomisinin, Türkiye gibi ihracatını sürekli geliştiren ve hedeflerini yüksek tutan bir ülke için çok değerli bir pazar konumunda olduğunu vurguladı. Kaan, ABD ile olan ticari ilişkilerin rasyonel bir şekilde sürdürülmesi ve daha ileri seviyelere taşınması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ise, dünyanın en büyük ekonomisi, küresel hasılanın yaklaşık dörtte birini tek başına üreten ABD’nin, Türkiye için de çok önemli bir stratejik ortak konumunda olduğunun altını çizerek, NATO üyesi olan iki ülke arasında hem siyasi hem ekonomik alanda köklü ve derin işbirliği olduğunu kaydetti. Bunun ihracat rakamlarında da görüldüğünü belirten Büyükekşi şunları kaydetti:
“Türkiye’nin ihracatçıları olarak biz-ler ülkelerimiz arasındaki ticari bağları daha da güçlendirmeye çalışıyoruz. Bu amaçla, geçtiğimiz haftalarda New York’un merkezine Türkiye Ticaret Merkezi’ni açtık. Vize sorunun iki ülke iş insanlarına bir fayda sağlamayacağı açıktır. Dolayısıyla, bu sorunun karşılıklı sağduyu ve doğra iletişim kanalları ile bir an önce çözüleceğine inanıyoruz.”
DOĞRUDAN YATIRIMLAR
ABD, Türkiye’nin en çok uluslararası doğrudan yatırım çektiği ikinci ülke olarak dikkat çekiyor. Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerine göre, yurtdışı yerleşiklerin Türkiye’deki doğrudan yatırımlarının bir önceki yıla göre yüzde 45 gerilemeyle 4.4 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği 2016’da, ABD’den doğrudan yatırım girişi yüzde 76 gerilemeyle 456 milyon dolar oldu. ABD’den doğrudan yatırım girişi bu düzeyi ile 955 milyon dolarla ilk sırada yer alan Hollanda’dan sonra p en büyük giriş oldu.
Son 16 yıllık rakamlara bakıldığında yine sıralama değişmedi. Y urtdışı yerleşiklerin Türkiye’deki doğrudan yatırımlarında 23.5 milyar dolarla Hollanda birinci,11.3 milyar dolarla ABD ikinci sırada yer aldı. Son 16 yılda Türkiye’ye giriş yapan doğrudan yatırımın yüzde 10’unu ABD’den gelenler oluşturdu.
Yurtdışı yerleşiklerin Türkiye’deki doğrudan yatırımları 2017 yılının ilk sekiz ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 artışla 4 milyar 851 milyon dolar olurken, ABD girişli doğrudan yatırımlar yüzde 64 gerilemeyle 109 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
Türkiye’nin ABD’ye yönelik doğrudan yatırımlarına bakıldığında 2015’te 1.34 milyar dolar düzeyinde olan doğrudan yatırımların 2016’da 851 milyon dolara gerilediği görüldü. Bu yılın ilk sekiz ayında ise yurtiçinde yerleşiklerin ABD’de yaptığı doğrudan yatırımlar 643 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Son 16 yılın toplam büyüklüğü ise 4.6 milyar doları aştı.
PİYASALAR DALGALANDI
Son dönemde Kuzey Irak’taki devlet yapılanması, ardından konsolosluk görevlisinin gözaltına alınması ile tırmanan, son olarak da vizelerin askıya alınmasıyla zirve yapan ABD Türkiye ilişkilerinin piyasalara da etkisi oldu. Borsa İstanbul’da vize krizi nedeniyle sert dalgalanmalar yaşanırken, riskten kaçan yatırımcılar kurları yükseltti. Havayolu taşımacılığıyla ilgili şirketlerin hisse senetlerinde değer kaybı dikkat çekti. Tahvil faizleri yükseldi.
Hafta başında döviz piyasalarındaki dalgalanma nedeniyle Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Murat Uysal açıklama yaparak, TL’deki sert değer kaybının ardından sistemde döviz likiditesinde sıkıntı olmadığını, piyasaları yakından takip ettiklerinin altını çizdi. Piyasaların ilk şok fiyatlamasmı hafta başında yaptığını vurgulayan uzmanlar, şu anda belirsizliği artıracak yeni bir gelişme olmazsa, vize krizinin fiyatlamalara büyük ölçüde yansıdığının altını çizdi.
Haftanın son gününde iki ülkenin uzlaşma arayışı içinde olduğu bir görüntü sergilediğini dile getiren uzmanlar, bu sürecin ne zaman biteceğine ilişkin hala belirsizliğin sürdüğüne dikkat çekti. ABD ile Türkiye ilişkilerinde tek sıkıntının vizelerin askıya alınması olmadığına dikkat çeken uzmanlar, önümüzdeki günlerde yeni gerilimlerin ortaya çıkabileceği endişesini de dile getirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder