2018’de petrol, S&P500 ve borsa endeksimizin kaybettireceğini öngörüyorum. Tahvil önermiyorum. Dolar ve euro’nun TL karşısında değer kazanmaya devam etmesi kuvvetle muhtemel...
Kur beklentinizde değişiklik var mı?
Gelin gelişmeleri ve göstergeleri beraber yorumlayalım. Trump’m vergi indirimi paketinin iki ayrı versiyonu dolanıyordu Kongre’de. Nihayet farklılıklar giderildi ve tek parçaya getirdiler. Artık vergi indiriminin yıl bitmeden yasalaşması bekleniyor. Kurumlar vergisi yüzde 35’den yüzde 21’e inmiş olacak. Kağıt üzerinde hatırı sayılı bir vergi indirimi. “Vergi inerse ABD ekonomisi hızlanır, hızlanan ekonomiyi frenlemek için Fed daha çok faiz artırımı yapar, yükselen faiz doların hem gelişen hem de gelişmiş ülke para birimleri karşısında değer kazanmasına yol açar” deniyordu. Çok doğru bir mantık dizgesi aslında, itirazımız yok. Ama durum sanıldığı gibi değil. Kongre’ye bağlı Bütçe Ofisi’nin yaptığı çalışmaya göre ABD’li şirketler zaten vergi sistemindeki boşluklardan epey yararlanıyormuş. Vergi indirimi paketi devreye girmeden önceki efektif (pratikte geçerli olan oran) vergi oranı zaten yüzde 18,5.
Dolayısıyla vergi indirimi aslında kağıt üzerindeki oranın pratiktekine yaklaşmasından ibaret. Önemli piyasa aktörleri bu durumu biliyor, bu nedenle de vergi indirimi paketi doları güçlendirici bir etki yaratmadı ve Fed’i de telaşlandırmadı. Fed, önümüzdeki yıl için üç adet 0.25 puanlık faiz artırımı planlıyor. Aralık toplantısında bu planda değişiklik olmadı. Küresel piyasalarda Fed kaynaklı bir rahatsızlık bulunmuyor. Ekonomik aktivite de gayet iyi görünüyor bugün itibarıyla.
Sorunlu Avrupa’da bile son yedi yılın en yüksek büyüme hızına ulaşıldı. Tüm bunların yansıması olarak küresel piyasalarda risk alma iştahı tavan yaptı. Nereden mi biliyoruz? VIX göstergesi bunu bizi söylüyor. VIX, korku endeksidir. Düşük olması keyiflerin yerinde olduğuna, yüksek olması da keyiflerin bozuk olduğuna işaret eder. VIX tarihinin en düşük düzeyinde. Tüm dünyada borsa endeksleri rekor kırıyor.
Türkiye’de de durum farksız. Risk iştahının böylesine yüksek olduğu günlerde kur 3.80’in altına inemiyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye bakışında da ciddi iyileşme söz konusu. Türkiye riskinin ölçümü olarak değerlendirebileceğiniz CDS göstergesi son günlerde 170’li düzeylere kadar geriledi. Bu gösterge gecen yıl Kasım ayında 300’lerin üzerindeydi. Zaten yılbaşından beri 7.5 milyar dolar tahvil piyasasına 3 milyar dolar da hisse senedi piyasasına olacak şekilde toplam 10,5 milyar dolar yabancı girişi (sıcak para) olmuş. Buna rağmen kur 3.80’in altına inemiyor. Merkez Bankası geçen yılın Kasım ayından bu yana tam 5 puan faiz artırımı yaptı. Bu süreçte kur yüzde 10 daha yükseldi. Faiz artırımı da etkisiz kaldı. Bu durumda siz ne beklersiniz? Düşemeyen şey, yükselir. 2018 için (özellikle ikinci yarı) küresel piyasalarda dramatik bozulma öngörüm var, önceden paylaşmıştım. Kurda orta vadeli yükseliş beklentim geçerliliğini koruyor ve 3.94, 4.00, 4.11 ve 4.32 sıralı hedefleri olarak görünüyor.
Yılbaşından beri finansal varlıkların getirisi nasıl?
Bitişikteki tabloyu incelemeniz için hazırladım. Yılın en çok kazandıranları kripto paralar. İnanılması güç getiri sağlamışlar. Dolar/TL karşısında yılbaşından bu yana yüzde 8.6 yükselmiş ama TL mevduatın yılbaşından beri sağladığı getirinin bile altında kalmış. Euro, gram altın, petrol ve ABD borsası S&P500’deki getiriler enflasyonu aşabilmiş (son ay itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 13). Kripto paralardan sonra yılın en çok kazandıran yatırım aracı borsa endeksimiz. Faiz oranlarında yükseliş olduğu için yılın nominal olarak bile kaybettiren yatırım aracı tahvil olmuş. 2018’in kaybettirecekleri arasına hemen koyabilirim petrol, S&P500 ve borsa endeksimizi. Tahvil önermiyorum çünkü kurdaki yükseliş faiz indirimi yapılmasına engel olmaya devam edecektir. Dolar ve euro’nun TL karşısında değer kazanmaya devam etmesi kuvvetle muhtemel. TL’de mevduat faizleri de yükseldi. O halde TL mevduat ve dövizden oluşan bir portföy 2018 için uygun görünüyor.
ERKİN ŞAHİNÖZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder