Yeni haftada piyasaları seçim sonuçlarının yanı sıra uluslararası ticaret savaşları ile ilgili olarak atılacak olası adımlar belirleyecek. Yatırımcılar sert hareketlere karşı temkinli hareket etmeli...
UZUN süredir yurtiçinde gündemi meşgul eden seçimler 24 Haziran pazar günü gerçekleşmiş olacak. Seçim sonuçlarına bağlı olarak her iki yönde de sert hareketlere neden olabilecek volatil bir dönem yaşanma olasılığı göz önünde bulundurulmalı. Seçim sonuçları yurtiçi piyasalardaki fiyatlamalarda temel belirleyici olacakken, trendin şiddeti üzerinde küresel piyasalardaki gelişmeler ve gelişen ülke piyasalarındaki seyir etkili olacaktır. Özellikle ticaret savaşına yönelik haber akışları yeni haftada küresel piyasalarda hisse senedi piyasaları başta olmak üzere riskli varlıkların seyri üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir. Bu nedenle yeni haftada seçim ile ilgili gelişmelerin yanında yurtdışı kaynaklı haber akışları da yakından izlenmeli.
SONUÇLAR YÖN BELİRLEYİCİ OLACAK
Bir süredir seçim ve seçim sonrasında uygulanacak politikalara ilişkin belirsizliklerin, TL varlıklar üzerinde ekstra bir satış baskısı yarattığı ve TL varlıklardaki negatif ayrışmada önemli bir rol oynadığına dair değerlendirmeleri okuyoruz. Seçim sonuçları belirsizliğin devam ettirirse Türk Lirası’nda ve Borsa İstanbul’da satış baskısının devam etmesine yol açabilecektir. Ancak belirsizliklerin ortadan kalkmasına bağlı olarak, son aylarda yaşanan düşüşle birlikte getiri potansiyeli artış kaydeden ve hem kendi tarihsel ortalamalarına hem de emsallerine kıyasla düşük çarpanlarla fiyatlanan Borsa İstanbul tarafında yukarı yönlü hareketlerin etkili olduğunu görebiliriz.
Belirsizlikleri ortadan kaldıran bir seçim sonucunun sağlanması ile birlikte istikrarlı ve güvenilir bir ekonomi politikasının uygulamaya alınması TL varlıkları olumlu etkileyebilecek önemli bir faktör olarak karşımıza çıkacaktır. Burada ana trendin yönünü seçim beklentileri oluştursa da oluşan trendin şiddeti üzerinde küresel piyasalardaki gelişmelerle gelişmekte olan ülkelerdeki genel atmosfer etkili
olacaktır. Seçim sonuçlarına ve ortaya konulacak politikalara bağlı olarak her iki yönde de sert hareketler görülebilme ihtimalinin bulunduğunu tekrar etmekte fayda var. Bu nedenle TL varlıkların taraf olduğu işlemlerde kaldıraçlı ya da kredili işlemlere mümkün olduğunca temkinli yaklaşmak, bu tür işlemleri olanların ise piyasada oluşabilecek ani hareketlere karşın aktif zarar kes emirleri bulundurmaları yararlı olacaktır.
TİCARET SAVAŞLARI RİSK İŞTAHINI BASKILADI
15 Haziran Cuma günü ticaret savaşlarına ilişkin önemli gelişmeler kaydedildi. Trump’m hamlesine Çin’den de karşılık gecikmedi. Pekin yönetimi. 50 milyar değerinde ABD menşeli 659 ürüne yüzde 25 ek vergi getireceğini açıkladı. Çin’in yaptığı misillemelerin, ABD’de Trump’a desteğin yüksek olduğu bölgeleri etkileyecek şekilde planlandığı, ayrıca Pekin’in Çin’de iş yapan ABD şirketlerinin hayatını çok zorlaştırabileceği yapılan değerlendirmeler arasında yer aldı. Çin’in tarifelere karşılık vermesinin ardından, Trump Çin’e 200 milyar dolarlık daha gümrük vergisi uygulanması talimatım verdiğini belirtti.
Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında yaşanan gelişmeler ve karşılıklı adımlar, ticaret savaşlarının fitilini ateşlediği şeklinde yorumlanırken, gelişmeler küresel piyasalarda tedirginliği artırıyor. ABD’nin gümrük vergileri konusundaki tutumu ticaret ortaklarıyla (AB, Kanada, Meksika gibi) olan ilişkisinin bozulmasına yol açarken, artan tedirginliğin risk iştahını baskıladığı ve yatırımcıların güvenli liman (altın, Japon yeni, ABD ve Almanya tahvilleri) talebini artırdığını izliyoruz.
Aynı zamanda Avrupa Birliği’nin (AB), ABD’nin ithal çelik ve alüminyuma ilave gümrük vergileri uygulamaya başlamasına karşı ticari misillemenin 22 Haziran Cuma günü başlatılması kararı alması da ticaret savaşlarına yönelik endişeleri beslemeye devam etti.
Düşen risk iştahı son zamanlarda sıkılaşma eğiliminde olan likidite koşullarının yanında gelişen ülke varlıkları üzerinde etkisini göstermekte. Ticaret savaşlarına yönelik artan endişeler gelişen ülkelerden portföy çıkışlarının hız kazanarak bu portföylerin güvenli limanlara doğru yönelmesine neden oluyor. Bu nedenle karşılıklı adımların ticaret savaşma doğrudan taraf olmasalar da gelişen ülkeler tarafından yakından takip edilmesi faydalı olacaktır. Bu taraftaki endişelerin artış kaydetmesi ve yeni yaptırımların gelmesi başta gelişmekte olan ülke varlıkları olmak üzere riskli varlıkları baskılayabileceği ve TL varlıklar üzerindeki satış baskısının devam edeceği göz önünde bulundurulmalı.
VARLIKLAR BASKI LAN MAYA DEVAM EDİYOR
ABD’de büyümenin güçlü seyri ve enflasyonun toparlanma kaydedeceğine yönelik güç kazanan beklentilerin etkisi ile Fed’in normalleşme sürecini devam ettirerek şahin tutumunu koruması, 2018 yılı için faiz artırım beklentisini üçten dörde yükseltmesi doları küresel piyasalarda destekleyen temel etkenler olarak ön plana çıktı.
Son dönemde de gündeme gelen ABD-Çin arasındaki ticaret savaşları ve Trump’m söylem ve adımlarının küresel piyasaların aşina olduğu süreçlerden farklılık arz etmesi risk iştahını baskılayan temel unsur oldu. Risk iştahındaki düşüş ve 2018 yılma damgasını vuran yüksek volatilite nedeniyle gelişen ülke piyasalarından portföy çıkışları hız kazandı.
Fed’in şahin tavrını korumaya devam etmesi ve ilerleyen süreçte ECB’nin de normalleşme sürecine dahil olması küresel likidite koşullarının sı kıl aşacağına dair beklentileri artırmakta ve sermaye akışlarının gelişmiş ülke varlıkları ile daha güvenli görülen varlıklara doğru yöneldiği izlenmekte. Sıkılaşma eğilimindeki küresel likidite koşullan ve Fed’in faiz artırımına bağlı olarak borçlanma maliyetlerinin artış kaydediyor oluşu da, gelişen ülkelerdeki borç sorununu tekrar gündeme taşıdı. Tüm bu gelişmelerin gelişen ülke varlıklarına karşı algının değişmesine yol açtığını izliyoruz.
Dolar ise genel olarak gelişen ülke para birimleri karşısında gücünü korumaya devam ediyor.
BIST-lOO'de 96.000 direnci önemli
BİST-100 Endeksi'nde hafta içerisinde volatil hareketler görüldü. Endeks haftaya negatif bir açılışla başladı fakat hafta içerisinde kuvvetli destek bölgesinden gelen alımlarla yukarı yönde toparlanma gösterdi. Hafta içerisinde yaklaşık 3900 puanlık bir volatilite görüldü. Haftanın ilk gününde negatif açılan endeksin Salı günü destek bölgesini test etmesiyle beraber başlayan tepki alımlarmın haftanın son gününe kadar devam ettiği görüldü. Endekste son iki haftadır görülen dip arayışı sonrasında görülen yukarı yönlü toparlanma teknik olarak önemli. Destek olarak test edilen 92.200 bölgesi tarihi kuvvetli destek olması dolayısıyla önemliydi. Destek bölgesi üzerinde oluşan fiyat formasyonu ve özellikle alt periyotlarda teknik indikatörlerde görülen yukarı yönlü ivmelenme bu bölgenin önemini artırıyor. Fakat iki haftalık süreçte işlem hacminin düşük seyrediyor olması yukarı yönlü hareketleri tepkiden öteye geçiremedi.
Kısa vadede yukarı kırılmış olan 96.000 direnç bölgesini önemli görüyoruz. Bu seviye üzerinde kalıcılığın korunması yukarıda yeni dirençleri gündeme getirebilir. Yukarı yönlü hareketlerin güçlenmesi durumunda 97.800 ve 100.900 seviyeleri takip edilebilir. Hafta içerisinde yurt içi haber akışlarına bağlı alarak volatilitenin artış göstermesini beklediğimiz endekste destek olarak ise 93.400 ve 92.300 seviyesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Oluşabilecek volatilite sonrasında bu desteğin aşağı kırılması satış baskısını artırarak düşüşe ivme kazandırabilir. Bu durumda ise destek olarak 87.900 ve 88.000 seviyeleri takip edilebilir.
Dolar/TL'de volatilite yüksek seyredebilir
Geçen haftaya 4.7299 seviyesinden başlayan dolar/TL, hafta içerisindeki fıyatlamalarda en yüksek 4.775'li seviyeleri test etti. Dolar/TL kurundaki yükselişlerde, Fed'in son toplantısında şahin tavrını koruyarak 2018 için faiz artırım beklentisini üçten dörde yükseltmesi ile ticaret savaşlarına yönelik gelişmeler etkili oldu. Özellikle ABD-Çin arasındaki karşılıklı hamleler ile fitili ateşlenen ticaret savaşlarına yönelik gelişmeler, küresel piyasalardaki risk iştahını baskılarken güvenli liman talebini artırdı. Son dönemde baskı altında olan gelişen ülke piyasalarından yaşanan son gelişmelerin portföy çıkışlarını hızlandırdığı ve gelişen ülke para birimlerinin ve Türk Lirası'nın dolar karşısında değer kaybettiği izlendi. Ancak geçen haftanın ikinci yarısında ticaret savaşlarına nedeniyle artan endişelerin ve panik ortamının bir miktar hafiflemesine bağlı olarak TL'nin kayıplarını geri aldığı izlenirken, haftanın son işlem gününde endeks kapanışında dolar/TL kuru 4.70’in aşağısını test etti. Dolar/TL'de aşağı yönlü hareketlerde 4.66 seviyesi kısa vadede izlenebilir. 4.66 altında ise 4.64 ile 4.62-4.58 aralığı destek olarak takip edilebilir. Yükselişlerde ise 4.75-4.78 aralığı direnç olarak ön plana çıkıyor. 4.78 üzerinde 4.80’li seviyelerin hızlı bir şekilde test edildiği görülebilir. Özellikle 4.80 üzerindeki fıyatlamalarda anlamlı bir direnç seviyesinin bulunmaması
nedeniyle volatilitenin artış kaydederek sağlıklı fıyatlamaların oluşmayabileceğini değerlendiriyoruz. 24 Haziran'daki seçim sonuçlarına bağlı olarak kur tarafında volatilitenin artış kaydettiği ve paylaşılan teknik seviyelerin önemini yitirdiği görülebilir. Bu nedenle bahsettiğimiz bu destek ve direnç seviyelerinden sonra sert hareketler gelebileceğini göz önünde bulundurarak,TLJnin taraf olduğu tüm döviz işlemlerinde kaldıraç oranlarının makul seviyelerde tutulmasında fayda olduğunu düşünüyoruz.
ONURCAN BAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder