■ Dünyanın ilk sanal kulesi: Bilişim merkezi bölümünde olan bu "sanal kule", 8 tanesi yüz megapiksellik olmak üzere
17 adet süper mega kamera sayesinde uçuş platformu ve pistlerin görüntülerini kör (curve ) bir ekrana yansıtıyor. Kameralar, piste iner inmez uçağın kayıt numaralarını ve ilgili diğer tüm bilgileri bu ekrana yansıtıyor. 7/24 çalışacak bu sanal kule, Atatürk Havalimanı'ndaki telsiz ve dürbünlü dönemi sona erdiriyor.
■ Yüz Tanıma ve Biyometrik Geçiş: Türkiye'de ilk kez bir havalimanında uygulanacak yüz tanıma teknolojisinin yanısıra biyometrik geçiş sayesinde “dijital geçiş" yapılacak. Yolcu, yurtdışına çıkış pulu satın aldıktan sonra bavulunu bir noktaya kendisi teslim edip, bagaj etiketini yapıştıracak ve takibini mobil uygulamadan yapabilecek. Güvenlikten geçtikten sonra parmak izini okutacak ve kameralar, çipli pasaporttaki parmak izi ve fotoğrafla eşleştirme yapacak.
Yüz tanıma teknolojisinde Cognitech'in Kiwi isimli başarı oranı yüzde 97 olan, ikiz kardeşleri bile ayırt edebilen bir sistem kullanılmış. Bu ay sonunda gerekli izinler tamamlandıktan sonra çipli pasaportu olan 30 milyon TC vatandaşı bu hizmetten yararlanabilecek.
JB Sanal Asistan: Havalimanının girişindeki sanal asistan sayesinde yolcu, tek tuşla bir havalimanı yetkilisine canlı bağlanacak.
Sanal asistan, yolcunun biletini okutmasının ardından uçuşla ilgili bilgiler verecek.
■ Kamera: Yeni Havalimam'nda üç tip toplam 10 bin 500 kamera bulunuyor.
İstanbul'un 20 bin kadar Mobese kamerası bulunduğu düşünüldüğünde bu oldukça yüksek bir rakam. Havalimanının çeşitli yerlerine gizlenen 450 güvenlik kamerası, emniyetin veri tabanında kayıtlı 5 bin kişiyi makine öğrenmesi sayesinde tanıyarak uyarı veriyor. İnsan davranışı analizi yapan güvenlik kameraları, birkaç dakikadan fazla sahipsiz duran bavul ve çantalara da müdahale edilmesini sağlıyor. Girişteki uzun sütunların üzerinde bulunan yoğunluk analizi kameralarıysa 100 metrekaredeki insan sayısına göre ısı yoğunluğu bildirerek bu bilgiyi Home To Gate'e (İGA mobil] aktarıp, insanların yoğunluğu daha az olan kapılara yönlenmesini sağlıyor. Yüz tanıma kameraları ise pasaport geçişi aşamasında çipli pasaporttaki fotoğrafla kişinin aynı kişi olduğunu teyit ediyor.
■ Robot: İGA, havalimanında yardım ve güvenlik amaçlı iki tip robot kullanacak. Şimdilik 5 tane olacak robotların yardım amaçlı olanları, Akınsoft tarafından özel olarak
tasarlandı. Pepper gibi kolları, elleri olan bu robotlar yolcuyu uçuş bilgileriyle ilgili sözlü olarak yönlendirecek. İGA'nın güvenlik robotlarıyla daha geride görev yapacaklar. Robot sayısı ve çeşitlerinin zaman içinde artırılması planlanıyor.
■ Plaka Okuma: Nack'in Divit isimli yüzde 96 başarı oranıyla okuyabildiği plaka okuma teknolojisi sayesinde, sakıncalı araçlar havalimanı otoparkına girmeden tespit edilebiliyor.
■ Yapay Zeka: Bu teknoloji pistlerin ne zaman aşınacağını öğrenmek için kullanılacak. GPS'ten alınan fotoğraflarla pistin ne zaman bakıma ihtiyaç duyduğu tespit edilecek. Yapay zeka ayrıca sunucu, depo gibi kritik odaların ısılarının ayarlanması için kullanılacak. Algoritmalar odaların hangi ısıda olması gerektiğini öğrenerek, ısıyı sürekli olarak doğru ayarda tutacak.
■ İGA bünyesinde 235 beyaz ve mavi yakalı kişilerin yanısıra yerli ve uluslararası tedarikçi şirketlerin çalışanlarıyla birlikte toplam 942 kişi İstanbul Yeni Havalimanı'nın bilişim
sistemleri için çalışıyor. İGA'nın ekibi 10 yakın yazılım geliştirdi.
■ Havalimanında yaklaşık 4 bin 500 km bakır, bin 800 km de fiber kablolama yapıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder