12 Ocak 2019 Cumartesi

Enflasyonla mücadele konusunda para politikası

FİYAT istikrarını desteklemek amacıyla güçlü parasal sıkılaştırmaya giden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizi olan 1 haftalık repo ihale faizini 625 baz puan artırarak yüzde 24’e yükseltti. TCMB’nin diğer politika araçları olan gecelik borçlanma ve borç verme faizleri, politika faizindeki artışla beraber sırasıyla yüzde 22.50 ve yüzde 25.50 oldu. TCMB’nin piyasa beklentilerinin üzerine çıkarak aldığı faiz kararı, enflasyona karşı “önden yüklemeli faiz artırımı” olarak yorumlandı. TCMB’nin kararının ardından dolar ilk tepki olarak 6.55’ten 6.01 TL’ye indi. TL euro karşısında ise 7.62’den 7.00’a gerileyerek sert reaksiyon gösterdi.

Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceğinin altını çizen TCMB, yeni adım için yine kapıyı açık tutarak, “İhtiyaç duyulması halinde parasal sıkılaştırma yapılabilecektir” ifadelerini kullandı.

Merkez Bankası ayrıca, halihazırda gecelik vadede gerçekleştirilen fonlamanm 14 Eylül 2018’den itibaren haftalık vadede yapılmasına başlanacağını, fonlamanın tamamının haftalık vadede yapılması için bir haftalık geçiş süreci öngörüldüğünü duyurdu. Bilindiği üzere Merkez Bankası, 3 Eylül’de açıklanan Ağustos ayı enflasyon verilerinin ardından yaptığı açıklamada faiz artışının sinyalini vermiş, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla PPK toplantısında parasal duruşun yeniden şekillendirileceğini kaydetmişti.

OVP 20 EYLÜL'DE AÇIKLANACAK

Kurun ekonomide yarattığı tahribatın faizden çok daha yüksek olduğunun altını çizen ekonomistler, faiz artışı kararı her ne kadar doların 6 TL’nin altına inmesine yetmese de, TL üzerinde oluşan bozulmanın önüne geçtiği görüşünde. Ekonomistlere ve iş dünyasına göre faiz artışının döviz kuruna gerçek etkisi OVP açıklandığında görülecek. Öte yandan, faizin doğru silah olmadığını, kurlara kalıcı etkisi olmayacağını, özellikle enflasyonda yukarı yönlü bir harekete neden olacağına işaret edenler de var.

Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele konusunda para politikası alanında gerekli gördüğü adımı attığım vurgulayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Merkez Bankası'nın son kararının ardından "bağımsızlık" tartışmalarının kapandığının altını çizdi. “Şimdi sıra enflasyonla mücadele, sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme, cari açığın düşürülmesi konularında üç yıllık iş planımız olan Orta Vadeli Programın (OVP) açıklanmasında.

OVP’yi 20 Eylül’de açıklayacağız. Gerçekçi makro hedefler ortaya koyacağız. Ekimden itibaren enflasyonda da dengelenme ve aşağı yönlü trendi gözlemleyeceğiz” dedi.

"MERKEZ BU SEFER ÜSTTEN ŞAŞIRTTI"

Piyasaların Merkez Bankası’ndan 400-500 baz puan aralığında faiz artışı beklediği dönemde TCMB’nin önden yüklemeli şok karar olduğunu söyleyen Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Beste Naz Süllü, TCMB’nin piyasaları bu sefer üstten şaşırttığını vurguladı. TCMB’nin bozulan fiyat istikrarı görünümünü desteklemek amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırmaya başvurmak zorunda kaldığını belirten Süllü, “Mevcut durumda yüzde 17.9 olan Ağustos ayı TÜFE’nin Eylül ve Ekim aylarında da yükselmesi ve bu yükselişin kış aylarında kalması bekleniyor. Hatta yüzde 20’nin üzerine çıkması beklenen enflasyonun bu seviyeyi aşacağına neredeyse kesin gözle bakılıyor. Dolayısıyla sadeleşme politikaları çerçevesinde tek faiz kullanmayı hedefleyen TCMB politika faizini yüzde 24’e çıkartıp, kötü/zor zaman faizi olarak nitelendirdiğimiz gecclik borç verme faizini de yüzde 25.5 olarak tanımladı. Aslında TCMB kur hareketinden ötürü yüzde 19.25 olan gecelik borç verme faizinden piyasayı fonluyordu. Yani teknik olarak kullandığı faizden 475 baz puan artış yapmış oldu.”

"CARİ ORANLAR HIZLA DÜŞÜRÜLMELİ"

Merkez Bankası’nın aldığı kararla piyasadaki teknik faizle kendi resmi faizini eşitlemiş olduğuna dikkat çeken Süllü, son zamanlarda bankaların likidite ihtiyaçlarına göre mevduata uyguladıkları faizlerin yüzde 20’deıı başlayarak geniş bir aralığa yayıldığını ve piyasada yüzde 26-27’lere kadar çıktığını vurguladı.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, iş dünyası temsilcileri olarak, piyasada cari faiz oranlarından ciddi anlamda rahatsızlık duysalar da diğer taraftan piyasa faizleriyle arası tamamen açılmış bir Merkez Bankası faiz oranının anlamını yitirdiğine işaret etti. Merkez Bankasrnın aldığı bu kararın TL’deki volatiliteye olumlu etki edeceğini söyleyen Olpak, “Bu noktada, zor olmakla birlikte, piyasada cari faiz oranlarının hızla düşürülmesi ve kurlardaki dalgalanma ve yüksek seviyenin bir an önce kontrol altına alın ması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

İstanbul Ticaret Odası (ITO) Başkanı Şekib Avda-giç, TCMBnin. faiz artışı ile piyasaya zorunlu aşısını yaptığını vurgulayarak, sıradaki karma aşının ise OVP olduğunu ifade etti.

Avdagiç, “Merkez’in bu hamlesi, reel sektör için asıl anlamını OVP hedefleri ile birlikte okunduğunda kazanacaktır

“Finansal istikrar, üretim hayatında da istikrar demektir” diyen İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise, Merkez Bankası’nın aldığı kararın finansal istikrarın yeniden tesisine katkı yapacağını ümit ettiklerini kaydetti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder