12 Ocak 2019 Cumartesi

TÜRKİYE tam bir üzüm cenneti

TÜRKİYE tam bir üzüm cenneti. Her ne kadar geleneksel çeşitleri yavaş yavaş piyasadan çekilse de Türkiye’nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine her ilimizde yetişen bir meyve üzüm. TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre, 2017 sezonunda 4 milyon 200 bin ton üzüm üretilmiş. Bu yıl dolu başta olmak üzere olumsuz hava koşullan nedeniyle rekoltenin 4 milyon tonun altına gerilemesi bekleniyor.

Türkiye’nin bu üretim rakamlarıyla dünya üzüm üretiminde beşinci sırada yer alıyor. Geçen sezon üretilen üzümlerin 2.2 milyon tonu sofralık, 1.5 milyon tonu kurutmalık, 400 bin tonu da şaraplık olarak değerlendirilmiş. Yaş üzümün yüzde 30’u da pekmezlik olarak kullanılmış. Bu yıl pazarda bile 5 TL’nin altında üzüm yok. İyi üzümlerin kilosu 10 TL’ye kadar çıktı. Şaraplık ve pekmezlik üzümlerin bile tarlada kilosu 1.6 TL’ye satıldı. Üzüm piyasasını sadece en düşük fiyattan hesaplasak bile 5 milyar TL’lik hacme sahip. Ortalama 4 TL’den hesaplasak 15 milyar TL’nin üzerinde bir büyüklük söz konusu.

BU YIL REKOLTE İYİ DEĞİL

Bu yıl üzüm sektörü açısından iklim oldukça olumsuzdu. Haziran aylarındaki aşırı yağışlar ve dolu bazı bölgelerde ciddi rekolte kayıplarına neden oldu. Üretici rekolte kayıplarındaki zararını fiyatlardaki artışla dengeledi. Özellikle üzümün ticari olarak geniş alanlarda üretildiği Manisa Alaşehir ve Sarıgöl, Denizli Çal ve Güney, Ankara Kalecik, Elazığ gibi üretim merkezlerinde üreticinin keyfi oldukça yerinde. Rekoltede yaşanan kayıplar fiyatlarla telafi edilmiş.

Sezon sonuna gelmişken üzüm üreticisinin durumu nedir, hem kurutmalık hem de sofralık üzümde neler yaşanıyor onu ..araştırdık. Üzümün merkez üslerindeki üreticilerle konuşarak hem bu yılın bir değerlendirmesini hem de gelecek yıl beklentilerini öğrendik. Çavuş, Kınalı Yapıncak, Katı Kara, Antep Karası gibi birçok yerel üzüm çeşidinin artık büyük pazarlara ulaşamadığına, üretiminin giderek azaldığına şahit olduk. Piyasanın hakiminin ise Sultani çeşidi olduğunu öğrendik.

ÇAVUŞ ÜZÜMÜ YERİNDE 10 TL

Çavuş üzümü Türkiye’nin en eski üzüm türlerinden biridir. Türkiye’nin her yerinde yetişebilen bir çeşittir ama asıl merkezi Safranbolu’dur. İlçe lokumuyla ünlü olduğu kadar çavuş üzüm çeşidiyle de ünlüdür. İlçede bağcılıkla uğraşan ailelerin büyük kısmı halen çavuş üzümünü üretmeye devam ediyor. Çok lezzetli olan çavuş üzümü bu sezon anavatanında bile 10 TL’dcn satılıyor. Dolayısıyla bu fiyatlarla İstanbul’a kadar gelmesi zor.

Safranbolu Ziraat Odası Başkam Fedai Acar, üzüm üreticisinin bu yıl çok iyi bir sezon geçirdiğini belirterek, “Bizde ağırlıklı çavuş üzümü üretiliyor. Yöredeki pazarlarda bile 10 TL’den satılıyor. Çok üretim yok. Bu fiyatlarla İstanbul’a gelmesi zor” diyor. Çavuş üzümünün verimini artırmak için aşılamalar yaptıklarını belirten Acar, “Bölgede çok geniş üzüm bağları yok. 10-20 dönümlük bağlarımız var. Çavuş üzümünü üretmeye devam edeceğiz” diyor.

SARIGÖL'DE YÜZLER GÜLÜYOR

Manisa’nın Alaşehir ve Sarıgöl ilçeleri için üzümün iki başkenti desek abartmış olmayız. Alaşehir kurutmalıkta, Sarıgöl sofralıkta açık ara lider konumunda. Her iki ilçenin dağı taşı üzüm bağı olmuş. İlçelerin nüfusunun neredeyse tamamı üzüm üreticisi. Sofralık sultani üzümün merkezi olan Sarıgöl ilçesindeki bağların neredeyse tamamının üstü örtülü. İlçeye tepeden baktığınızda tam bir serakenti gibi görünüyor. Sarıgöllü üreticiler üzümlerini kasım sonuna kadar bağlarda tutabilmek için böyle bir yöntem geliştirmiş. Hem soğuktan hem de yağışlardan koruyorlar.

Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, ilçede 120 bin dekar alanda sultani üzüm üretildiğini bunun 90 bin dekarının üzerinin örtüyle kaplandığını belirtiyor. Ülgen, “Sarıgöl ağırlıklı sofralık üzüm üretir. Kurutmalık ancak üretimin yüzde 10’udur. Şu anda iyi kalite üzümün bizden çıkış fiyatı 6 TL. Fiyatlar 4-6 TL arasında. Üretici rekolteden kaybını fiyatlarla telafi etti. Üretici için bu fiyatlar çok iyi” diyor. Bu yıl de ihracata gidiyor” diyor. Sofralıkta erkenci ürünlere yöneldiklerini belirten Ülgen, “Superior isimli bir çeşit bu bölgede yaygınlaştı. Çekirdeksiz bir üzüm çeşidi. Temmuz ayında hasadı yapılıyor. Pazara da ilk bu üzüm iner. Üreticiye para kazandıran bir çeşit” diyor. Geleneksel üzüm çeşitlerinin azaldığını belirten Ülgen, “Çavuş üzümünü bizim bağlarımızda artık kendimiz yemek için yetiştiriyoruz. Pazar için Sultani ve Superior çeşitlerini üretiyoruz” diyor.

ÇAL VE GÜNEY, TELAFİ ETTİ

Denizli’nin iki ilçesi Çal ve Güney üzüm üretiminde öne çıkan diğer yöreler.

Güney özellikle şaraplık üretiminde adını duyuran bir ilçe; Çal ilçesi de şaraplık üzüm üretiminin yüzde 35’ini gerçekleştiriyor. Çal Karası ile meşhur olan ilçede 200 bin dekar bağ bulunuyor, ilçede ciddi miktarda sofralık ve kurutmalık üzüm de yetiştiriliyor.

Bu yıl bölgede bir tür mantar hastalığının da olduğunu bu nedenle rekoltenin düşük kaldığını belirten Çal Ziraat Odası Başkanı Haşim Ahmet Çil, ‘Tarım ilçe müdürlüğü köy köy araştırma yaptı. Bazı köylerde rekolte kaybı yüzde 50 düzeyinde. Ama ürün fiyatları bu sene iyi. Geçen yıl 1.20 TL olan şaraplık üzümün fiyatı 2 TL oldu. Çal karasının fiyatı da 1.50 TL’den 2.5 TL’ye kadar çıktı. Üretici bu fiyatlarla kayıplarını telafi etti” diyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder