14 Mart 2021 Pazar

Biden'ın tavrı önemli

 AVRUPA Birliği Liderler Zirvesi'nde liderler Türkiye'ye yönelik geniş ekonomik yaptırımlardan kaçındı. Liderler Yunanistan’ın, Avrupalı kurumlardan Türk şirketlere finansman yasağı gibi daha sert önlem teklifi de karşılık bulmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan zirveden çıkan ölçülü yaptırım kararları üzerine "Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, bizim bütün bunlar karşısındaki olumlu tavırlarımız, bunların beklediklerini boşa çıkardı. Avrupa Birliği üyesi ülkeler içerisinde aklıselim sahibi ülkeler burada olumlu tavırlar ortaya koyarak, bu oyunu boşa çıkardılar. Mart zirvesinde bu işin orada müzakeresi gibi bir beklenti var, oradan da herhangi bir şey çıkması mümkün değil çünkü Türkiye haklı.” ifadelerini kullandı. Böylece AB’den yaptırım gelebileceği beklentisi en azından mart ayma kadar ötelenmiş oldu. Bu durum piyasalar üzerindeki bir yükün hafiflemesini sağladı.

TRUMP NE YAPACAK?

Diğer taraftan hafta içinde ABD'de Temsilciler Meclisi Türkiye'ye yaptırım öngören savunma yasasını onayladı. Tasarının normal şartlarda bu hafta içinde Senato’da oylanması beklenirken, buradan da Temsilciler Meclisi’nde olduğu gibi üçte ikiden fazla çoğunlukla geçmesi durumunda Trump’ın veto hakkı bulunmuyor. Bununla birlikte hafta sonuna girerken ABD’de çeşitli kaynaklara dayandırılan haberlerde Trump’ın tasarıyı çok kısa süre içinde onaylayabileceği beklentisi mevcuttu. ABD'de Temsilciler Meclisi Türkiye'ye yaptırım öngören savunma yasasını onaylamasına ilişkin ise Cumhurbaşkanı Erdoğan silah alımlarıyla alakalı konularda atılan adımları, ifadeleri şık bulmadıklarını belirtti. îkili ilişkilere yönelik Biden’ın görevi üstlendikten sonra oturup bazı şeylerin daha net konuşulacağını ifade etti. Trump’ın yasayı onaylamasının göreve gelecek yeni Başkan Biden ile Türkiye arasındaki ilişkileri daha karmaşık hale getirebileceği ve Avrupa Birliği’ni mart ayında yaptırım kararı alama konusunda cesaretlendirebileceği endişesi mevcut. Bu nedenle olası yaptırımların içeriği ve Biden’m bu konuda yapacağı açıklamalar yılın sonuna girerken TL varlıklar üzerinde baskı unsuru olarak izlenmeye devam edebilir. Bu baskıyı ilk hissettiğimiz alanlardan biri Türkiye’nin CDS primleri oldu. Ekonomi yönetimindeki değişim ve ekonomi politikalarındaki normalleşme Türkiye’nin CDS primlerinde hızlı gerilemeye neden olmuş bu süreçte önceki hafta risk primi 354 seviyesine kadar gerilemişti. Geçtiğimiz hafta ise Türkiye'nin beş yıllık CDS primi 400 puan civarına geri döndü.

DESTEK AÇIKLAMALARI DEVAM EDİYOR

Avrupa Merkez Bankası, geçtiğimiz hafta içinde gerçekleştirilen toplantısında faizlerde bir değişikliğe gitmezken beklentilere paralel bir şekilde acil tahvil alım programını 500 milyar euro artırdı. Bu artış sonrası varlık programı 1.85 trilyon euro’ya yükseldi. Ayrıca pandemi alım programının süresi 2022 Mart sonuna uzatıldı. Kararların ardından ECB Başkanı Lagarde, salgında ikinci dalganın derinliğinin beklentilerin üzerinde olduğunu belirterek, dördüncü çeyrekte büyük olasılıkla daralmanın devam edeceğini vurguladı. Ayrıca ECB’nin gerektiği takdirde alım programı takvimini yeniden değerlendirebileceğini risklerin aşağı yönlü olmaya devam edeceğini ifade etti.

Bu hafta da Fed’den paralel açıklamalar görmemiz muhtemel. ABD tarafında Fed ile birlikte yılan hikayesine dönen teşvik paketi görüşmeleri de takip ediliyor. Geçtiğimiz hafta Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerin hem geniş çaplı mali harcama paketi hem de Covid-19 desteği konusunda anlaşamamasının ardından cuma gününe denk gelen son tarih bir kez daha ertelendi. Bu hafta Fed ile birlikte teşvik paketinin de akıbeti takip edilecek. Türkiye tarafında ise BDDK, koronavirüs salgını dolayısıyla bankalara destek olmak için getirdiği düzenlemelerin tarihlerini uzatma kararı aldı. Bazı uygulamaların geçerlilik tarihi 31 Aralık 2020'den 30 Haziran 2021'e uzatıldı. Düzenlemeye göre 30 Haziran 2021'e kadar kredi ödemelerindeki gecikmelere esneklik tanınarak, gecikmeye giren krediler takip hesaplarına aktarılmadan önce 90 gün yerine 180 gün beklenilmeye devam edilecek.

TEK ÇARE AŞI

Bir yanda vaka sayılarındaki artış diğer yanda hükümetlerin ve ekonomik kuruluşların ekonomileri ayakta tutma çalışmaları devam ederken, İngiltere'de belirlenen ilk gruplara Pfizer/ BioNTech tarafından geliştirilen koronavirüs aşısı geçtiğimiz hafta yapılmaya başladı. Bu adım Batı toplumu için bir ilk oldu ve aşılamanın genele yayılması konusunda umut oldu. ABD başkanlığına seçilen Joe Biden da göreve başladıktan sonra 100 gün içinde Amerikan halkına en az 100 milyon doz aşı sözü vererek bu konudaki umutları artırdı. Türkiye tarafında da bu hafta aşılama ile ilgili süreç takip edilecek. ABD tarafında ise ABD Gıda ve İlaç Dairesi FDA’ın Danışma Komitesi, Pfizer/ Biontech aşısına acil kullanım izni verilmesini tavsiye etti. FDA onayının önümüzdeki günlerde gelmesi bekleniyor. Bu onayın gelmesi de stresin hafiflemesinde etkili olabilir. Aşılamanın istenilen sonuçları getireceğine yönelik beklentilerle güçlü kalmaya çalışan piyasalar için aksi yönde bir açıklama çok sert tepkiler getirebilir.

YERLİ TALEBİ HIZ KESMEDİ

Merkez Bankası tarafından açıklanan 4 Aralık haftasına ait haftalık para ve banka istatistiklerine göre, brüt döviz rezervleri bir haftada 2 milyar 452 milyon dolar artış gösterdi ve 46 milyar 394 milyon dolara yükseldi. Söz konusu dönemde altın rezervleri, 43 milyon dolar azalışla 40 milyar 299 milyon dolardan 40 milyar 256 milyon dolara geriledi. Böylece TCMB’nin toplam rezervi 2 milyar 452 milyon dolar artarak 86 milyar 650 milyona yükselmiş oldu. Son haftalarda uluslararası yatırımcıların TL varlıklara ilgisi devam ederken yerli yatırımcının bunun aksine döviz cinsi ürünlere talep oluşturduğu görülüyor. Bu durum TL için risk oluşturmaya devam ediyor. Olası bir yabancı ilgisizliğinin neden olabileceği kur yükselişleri yerli yatırımcının bir kez daha haklı çıkmasına ve gelecekte TL’deki değer kazanımlarına daha kuşkulu bakılmasına neden olabilir. Bu nedenle döviz talebini azaltacak hamlelerin devamı gerekiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, "Gelecek sene yabancı para cinsinden iç borcun payını azaltıp iç borç çevirme oranını yüzde 120 olarak gerçekleştirmeyi öngörüyoruz" açıklamasında bulundu. Bakan Elvan, ayrıca bankacılık sektörünün şu an itibarıyla döviz pozisyon açığı olmadığını hatta 3.3 milyar dolar artıda olduklarını ifade etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder