7 Mart 2021 Pazar

Bilanço dönemi ve önemi

 2019    yılı konkordatoya giren veya iflas eden işletmelerin etkisinde kalmıştı. 2020 ise, koronavirüsün etkisinde kaldı. Bu olağanüstü durumlar birçok işletmenin bilançosunu olumsuz etkiledi. Başta bilançolar olmak üzere mali tabloların hazırlandığı ve kesinleştiği bir dönemdeyiz. Kurumların faaliyetlerini irdelemek ve yeni hedefler belirlemek için başvurdukları önemli gösterge son durum mali tablolarıdır. Bilanço, sadece işletmenin kamusal yükümlülükleri için düzenlenen bir tablo olmayıp, önemli mali ve finansal analizlerin de tek bilgi kaynağıdır. Yönetici ya da yönetim birimlerinin temel işlevi, işletme kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasını mümkün kılacak bir bilgi akış sisteminin kurulmasını sağlamaktır. Yönetim, elindeki kaynaklarını en iyi şekilde kullanmak sorumluluğundadır. Bu sorumluluğun bir gereği olarak, işletmede uzmanlaşmanın sağlanması, risklerin dağıtılması ve iyi yönetim ilkelerinin kurulması temel amaç olmalıdır.

BAŞARILI YÖNETİCİ BİLANÇOYU DOĞRU OKUR

Yönetici, bilanço okuma teknikleri yoluyla kendisi tarafından yönetilen işletmeyi irdelerken, bağımsız bir kuruluş ya da işletme içi denetim sistemleri ile yönetimin başarısını ölçülebilir. Günümüzde iyi bir yönetici profili çizilirken, onlarca ölçülebilir somut ölçütler yanında yöneticinin bilanço okumayı bilmesi önemli bir koşul olarak telaffuz edilir. Yönetici, sunulan finansal tabloları ve özellikle bilançoyu doğru okuyup anlamlı karşılaştırmalarla karar alıp, uygulamada kullanmalıdır. Yönetici hangi meslekten olursa olsun bilanço yapısı ile bu yapı içerisindeki anlamlı değişikliklerin neler ifade edebileceğini bilmek zorundadır. Karar alan, karara destek olan her birim yöneticisinin bilanço, gelir tablosu, mizan gibi şirket kayıtlarında üretilen bilgi ve belgeleri nasıl kullanılıp okunacağını bilmek zorundadır. Yönetici, doğru ve sağlıklı bilgilerden oluşmuş bir bilanço ve ona dayalı yorumlarla karar alırsa, işletme faaliyet sonuçlarını değerlendirme konusunda anlamlı bir yerdedir denilebilir.

BU HUSUSLARA DİKKKAT

a)    Bilançodaki varlıkların, bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değerleriyle gösterilebilmesi için varlıklardaki değer düşüklüklerini göstererek karşılıkların ayrılması zorunludur. Dönen varlıklar grubu içinde yer alan menkul kıymetler, alacaklar, stoklar ve diğer varlıklar içindeki ilgili kalemler için, yapılacak değerleme sonucu, gerekli durumlarda uygun karşılıklar ayrılmalı. Bu ilke, duran varlıklar grubunda yer alan alacaklar, bağlı menkul kıymetler, iştirakler ve diğer duran varlıklardaki ilgili kalemler için de geçerlidir.

b)    Bilançoda duran varlıklar grubunda yer alan maddi duran varlıklar ile maddi olmayan duran varlıkların maliyetini çeşitli dönem maliyetlerine yüklemek amacıyla, her dönem ayrılan amortismanların birikmiş tutarları ayrıca bilançoda gösterilmeli. Duran varlıklar grubu içinde yer alan özel tükenmeye tabi varlıkların maliyetini çeşitli dönem maliyetlerine yüklemek amacıyla, her dönem ayrılan tükenme paylarının birikmiş tutarları ayrıca bilançoda gösterilmeli.

c)    Verilen rehin, ipotek ve bilanço kapsamında yer almayan diğer teminatların özellikleri ve kapsamları bilanço dipnot ya da eklerinde açıkça belirtilir. Bu ilke alınan rehin, ipotek ve bilanço kapsamında yer almayan diğer teminatlar için de geçerlidir. Ayrıca, işletmenin varlıkları ile ilgili toplam sigorta tutarları bilanço dipnot ya da eklerinde açıkça gösterilmeli.

d)    Gelecek dönemlere ait olarak önceden tahsil edilen hasılat ile cari dönemde tahakkuk eden ancak, gelecek dönemlerde ödenecek olan giderler kayıt ve tespit edilerek bilançoda ayrıca gösterilmeli.

Yönetici bilançoyu okurken şu soruları sormalı

•    Muhasebe hesap bakiyeleri bilançoya doğru yansımış mı?

•    Gerçekten bu kadar stok var mı? Neden bu kadar stok var?

•    Alacaklar neden bu kadar birikmiş? Alacakların toplam satışlara göre dağılımı ve ağırlığı nedir?

•    Kasada anlamsız nakit birikimi var mı? Kasa bakiyesi fiktif midir?

•    Ortaklardan alacak ve ortaklara borçlar işletme işlem hacmine göre yüksek mi?

•    Borçlar işletmenin iş hacmine göre önemli tutarlarda mı?

•    Verilen avanslar sektöre göre ve işletme imkanlarına göre normal seviyede mi?

•    Alacakların dava ve icra safhasındaki tutarları ne kadar? Bunlar için karşılık ayrılmış mı?

•    Satış iadeleri ve iskontoları doğru mu?

•    Finansman giderlerindeki artış, kullanılan kredi tutarları aynı olduğu halde neden artmış?

Bilanço ve gelir tablosunun anlamlı okunabilmesi için her şeyden önce ekonominin hangi konumda olduğunun bilinmesi gerekir. Böylece bilançoyu sadece rakamsal olarak görmek yerine bu rakamların sektör, ülke ve uluslararası gelişmelerin ışığı altında ne anlam ifade ettiği de tespit edilmeli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder