2 Mayıs 2018 Çarşamba

Enflasyon, dava ve merkez bankaları

Risklerin azalması halinde halen potansiyelinin altında bulunan Borsa İstanbul yeni zirvelere taşınabilir. Bankacılık endeksi bu harekette belirleyici rol oynayabilir. Kurda işlem yapanlar ise kaldıraç oranlarını düşiik tutmalı...
Enflasyon, dava ve merkez bankaları

BORSA İstanbul’da getiriler bazında oldukça verimli bir yılı geride bıraktık. 2017’de BIST-100 yüzde 47.60 getiri sağlarken yükselişte yüzde 54.83 getiri sağlayan sınai endeksi başı çekti. Bankacılık endeksinin getirisi ise yüzde 32.29’de kaldı. Önceki yıllarda jeopolitik ve siyasi riskler nedeniyle baskı altında kalan BIST’te 2017 yılında bu risklerin göreceli olarak düşmesi ve başta Kredi Garanti Fonu (KGF) olmak üzere devreye alman mali politikalar büyüme ve şirket karlılıkları üzerinde oldukça etkili oldu. Sağlanan büyüme ve artan şirket karlan, bahsettiğimiz jeopolitik ve siyasi riskler nedeniyle düşük seyreden çarpanlar ile birleşince Borsa İstanbul’a ilgi arttı. 2017 yılında sağlanan bu yüksek performansa karşın Borsa İstanbul’da potansiyelin bittiğini hatta sınırlandığını söylemek mümkün değil. Özellikle bankacılık endeksinin ABD’de devam eden davanın oluşturduğu sistemik risk ve yükselen faizler nedeniyle potansiyelinin oldukça gerisinde kaldığını düşünüyoruz. Bu risklerin ortadan kalkması ya da hafiflemesi bankacılık endeksi ile birlikte Borsa İstanbul’da da yeni zirveleri gündeme getirebilir.

HACİMSİZ YÜKSELİŞ VE DEVAM EDEN RİSKLER

2018’in tamamı için pozitif görüşümüzü korumakla birlikte geçtiğimiz haftalarda yaşanan sert yükselişin özellikle yılın son günlerindeki hacimsiz dönemde görülmesi ve yıla yeniden ABD’de devam eden İran’a yönelik yaptırımların ihlaline yönelik dava ile başlanacak olması bir miktar kar satışı getirebilir. Bu aym en önemli başlıkları içerisinde bu dava ile 24 Ocak’ta gerçekleşecek TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı yer alıyor. Özellikle yılın ilk işlem gününde açıklanacak aralık ayı enflasyon rakamı ve kamu tarafından yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda olacak artışlarla birlikte ocak ayı enflasyonuna yönelik oluşacak beklenti TCMB kararı öncesinde piyasada oluşacak spekülasyonların boyutunu belirleyecektir. Aralık ayı enflasyonuna yönelik piyasa beklentisi yüzde 0.50-yüzde 0.60 yer alıyor. Böylece yıllık enflasyonun yüzde 11.80 civarında şekillenmesi öngörülüyor. Açıklanacak rakamın yukarı yönlü sürpriz yapacak olması aralık ayında beklentilerin alt bandından faiz artışı gerçekleştiren TCMB’nin yeni faiz artışına zorlanmasına neden olabilir. Bu durum kurların yeniden yukarı yönlü harekete geçmesine ve Borsa İstanbul’da kar satışlarının gelmesine neden olabilir. Bu nedenle ocak ayı enflasyonu ocak ayının ilk haftaları için oldukça kritik bir veri olacak.

VİZE KRİZİNİN AŞILMASI SÜRPRİZ OLDU

Geçtiğimiz haftalarda ABD’li yetkililerce açıklanan vize yasağının en erken Ocak 2019’da aşılabileceğine yönelik yapılan açıklamaya rağmen, geçtiğimiz hafta Perşembe günü öğleden sonra sürpriz bir şekilde vize kısıtlamalarının karşılıklı olarak kaldırıldığı açıklandı. Bu gelişme Türkiye’nin ABD ile gerilen ilişkilerin düzeleceğine ve ABD’de devam eden davaya yönelik pozitif beklentilerin artmasına neden oldu. Benzer şekilde son dönemde AB ile ilişkiler için de verilen mesajlar yumuşama eğilimi içeriyor. Bu iki gelişme birlikte değerlendirildiğinde Türkiye için sistematik bir risk haline gelmeye başlayan Batı ile entegrasyonun azalmasına yönelik endişeler azalmaya başladı. Buna rağmen bu risklerin tamamen ortadan kalktığını söylemek çok zor. Bu hafta jürinin görüşmelerine başlayacağı İran’a yönelik yaptırımların ihlaline yönelik dava ABD-Türkiye arasındaki bu yumuşama için önemli bir sınav olacak. Bu davaya yönelik riskler ortadan kalkacak olursa TL varlıklar için uzun soluklu bir toparlanma dönemine geçilebilir. Aksi takdirde son dönemdeki iyimser hava yerini düzeltmelere bırakabilir. Jürinin ne zaman karar vereceğine yönelik resmi bir tarih bulunmaması ise en önemli risklerden biri.

ECB VE FED BU AY TOPLANACAK

25 Ocak’ta gerçekleşecek Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısmda önemli bir politika değişikliği beklenmese de geçtiğimiz hafta likiditenin düşük olduğu dönemde 1.20’ye kadar yükselen Euro/Dolar’m bu seyrini koruması ECB’nin oldukça yumuşak bir dil kullanmasına neden olabilir. Yükselen paritenin Euro Bölgesi ekonomisi için oluşturduğu riskin en net ölçüldüğü yerlerden biri bölgedeki hisse senetleri endeksleri. Bununla birlikte paritede yılm son bölümünde görülen yükselişi açıklayacak yeterli bir argüman olmadığım düşünüyoruz. Buradaki yükseliş ve doların değer kaybıyla yükselen altın fiyatları bu yılm ilk haftalarında önemli bir sınav verecek. Beklentimiz yılm ilk günleri ile birlikte doların değerlenmeye başlaması ve bunun da emtia fiyatlarını da baskılaması yönünde. Ocak ayının son günü ise Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı gerçekleşecek. Yellen’in son kez başkanlık yapacağı bu toplantıdan faiz artışı beklentisi bulunmasa da Fed başkamnın değişecek olması ve piyasanın yeni Fed başkanım test etme eğilimi bu dönemde kendini gösterebilir. Bu nedenle dolar ve dolarla fiyatlanan tüm varlıkların fiyatlarında dalgalı bir görünüm oluşabilir.

ÖZETLE

2017’den 2018’e geçerken TL varlıklarda oldukça pozitif bir fiyatlama mevcuttu. Bu atmosferin korunması yukarıda da bahsettiğimiz gibi öncelikle aym ilk iş gününde açıklanacak olan enflasyon rakamlarına bağlı. Ardından ABD’de devam eden davadaki gelişmeler ön plana çıkacak. Buradan ne kadar çıkarsa çıksın piyasanın büyük bir bölümü için sürpriz olarak değerlendireceği için fiyatlamalarda sert hareketlere neden olacaktır. Bu nedenle ocak ayının en önemli gelişmesi hangi tarihte açıklanacağı ve sonucun ne olacağını tahmin etmenin çok mümkün olmadığı bu dava olacak. Bu nedenle gün aşırı pozisyon taşımanın her iki yönde de risklerinin yüksek olacağı bir aya girdik.

BIST-100'de 113.500 önemli destek

BIST-100 endeksi haftaya pozitif bir açılışla başlayarak hafta içinde 111.391 ve 115.102 arasında yukarı yönlü bir seyir izledi. Haftalık kazancın yüzde 3.65 olduğu endekste aralık ayı getirisi ise yüzde 10.91'e ulaştı. Perşembe günü vize krizinin sonlandığı haberinin etkisi He işlem hacminde görülen artışla beraber endeksin perşembe günü önemli dirençlerini yukarı kırarak yükseldiğini gördük. Cuma günü en yüksek 115.840 seviyesini görerek kasım ayının ilk haftalarında test ettiği en yüksek tarihi seviye olan 115.093 seviyesi üzerini gördü. Kısa vadeli hareketli ortalamaların günlük ve haftalık grafiklerde yukarı yönlü ivmelerini koruduğunu ve fiyat hareketlerinin pozitif bir performans sergilediğini görüyoruz. Bunun yanında kısa vadeli trend göstergelerinde görülen ivme kaybının son bir haftada toparlanma sürecine girdiği görülmektedir. Buna karşın son haftadaki bu toparlanmanın önceki haftalara nazaran düşük işlem hacimleri ile olması trendi tam olarak desteklemiyor. Önümüzdeki hafta içinde 113.500 seviyesi üzerinde kalıcılığın korunması ve bu seviye üzerinde işlem hacminin eşlik ettiği bir tutunma görülürse yukarı yönlü pozisyonlar korunabilir.

Bu durumda 119.000'e kadar olacak bir yükseliş hedeflenebilir. 113.500 desteğinin aşağı kırılması durumunda aşağı yönlü harekette bir ivme artışı görülebilir. Bu durumda 110.500 kısa vadeli hedef konumuna geçebileceği için burası kısa vadeli pozisyonlar için stop loss seviyesi olarak izlenebilir.

Dolar/TL'de enflasyon ve yeni beklentiler

Dolar yılın son haftasında küresel piyasalardaki genel olarak zayıf bir seyir izlerken, Dolar/TL ABD ile yaşanan vize krizinin aşılmasıyla 3.7650 civarına kadar gerileyip yılı 3.79'dan tamamladı.
ABD'de Senato ve Temsilciler Meclisi'nde onaylanması ardından Trump tarafından da imzalanan vergi reformuna karşın doların zayıf bir seyir izlemesinde küresel ölçüde Noel rehavetinin de etkili olduğunu düşünüyoruz. Yılbaşından sonra küresel likiditedeki artışın daha sağlıklı fiyatlamalar getireceğini düşünüyoruz. İçeride ise geçtiğimiz hafta da değindiğimiz gibi ABD'de İran'a yönelik yaptırımların ihlaline yönelik dava hakkındaki gelişmeler en kritik başlık. Bununla birlikte haftanın ilk işlem gününde açıklanacak olan Aralık enflasyonu da kurlar için önemli olacaktır. Son haftalarda merkez bankaları beklentileri ve vize krizinin de aşılması ile bu davaya ilişkin kötümser beklentilerdeki azalmanın dolar/TL'de aşağı yönlü hareketlere neden olduğunu görüyoruz. Dolar/TL'deki sakin görünümün bu dava ile ilgili gelecek açıklamalarla birlikte yerini yüksek volatiliteye bırakacağını düşünüyoruz. Her iki yönde de sürpriz sert hareketlerin gerçekleşme olasılığını yüksek olduğunu düşündüğümüz kurda işlem yapanların, kaldıraç oranlarını oldukça düşük seviyelerde tutmalarının faydalı olacağını düşünüyoruz. Kurda kısa vadede aşağıda 3.78-3.75 aralığı önemli bir destek konumunda. Bu seviye üzerinde kalındığı sürece yukarıda 3.90 potansiyeli devam edecektir.

Bu nedenle haber akışına bağlı yüksek volatilite riskini göz önüne alanlar için kurda kısa vadede aşağıdaki destek seviyelerine doğru olacak geri çekilmelerin alım fırsatı oluşturacağını düşünüyoruz.
Buradaki yüksek risk nedeniyle pozisyon büyüklüğü ve kaldıraç oranlarının en kötü senaryo göz önünde bulundurularak ayarlanması faydalı olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder